Türkiye, ekonomik olarak batar mı?

Ekonomi rayında sallantıda giderken birçok kişinin dilinde aynı şey var. “Ülkecek battık” tabirini çok duymaya başladık.

Özellikle yakın zamandaki Yunanistan örneği çok fazla verilmeye başlandı. Peki durum gerçekten öyle mi?

Türkiye’deki kötü ekonomi yönetimine global arenada yaşanan parasal genişleme ve savaşın beraberinde getirdiği enflasyon da eklenince katmerli bir ekonomik krizimiz oldu.

Peki bütün bu yaşananlara ve yapılan yanlış tercihlere rağmen bu ülke batar mı?

***

Devletlerin batacağı veya çökeceği durumlar, farklı faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkabilir. Tarihte bazı devletlerin çökmesi veya dağılmasının örnekleri var ve bu durumlar genellikle siyasi, ekonomik, sosyal veya askeri faktörlerin birleşimiyle meydana gelir.

Yani kötü ekonomi yönetimi tek başına yeterli olmayacaktır.

Bir devletin istikrarlı bir şekilde faaliyetlerini sürdürebilmesi için bir dizi faktörün dengeli bir şekilde çalışması gerekir. Bunlar arasında etkili bir yönetim, ekonomik sürdürülebilirlik, hukukun üstünlüğü, güvenlik, toplumsal istikrar ve uluslararası ilişkilerin sağlam temelleri sayılabilir.

Ekonomik krizler, siyasi istikrarsızlık, iç savaş, terör tehditleri veya dış müdahaleler gibi faktörler, bir devletin istikrarını ve bütünlüğünü etkileyebilir.

***

Ekonomik bir çöküş veya batma senaryosu, karmaşık bir konu ve birçok faktörün etkileşimine bağlı. Türkiye’nin ekonomik geleceği hakkında kesin bir tahmin yapmak da son iki yılda bir kez daha gördük ki mümkün değil.

Ama bazı faktörleri ve riskleri değerlendirebiliriz.

Türkiye, coğrafi konumu, genç ve dinamik nüfusu, çeşitli sektörlerdeki potansiyeli ve stratejik konumu nedeniyle önemli bir ekonomiye sahip.

OSB’lerdeki üretim tesisleri ve yapılan ihracat rakamları ile bu argümanı destekleyebiliriz.

Tabii ki bu konuda örnek çok olduğu gibi olası riskler de (ithalat bağımlılığı gibi) çok fazla.

Peki ne yapmamız gerekli?

Hadi gelin madde madde yazalım bunları:

1- Mali Politika: Sağlam ve etkili bir mali politika uygulanması, kamu harcamalarının ve borçların kontrol altında tutulması önemlidir. Etkili mali politikaların uygulanması, enflasyonu kontrol altında tutmayı, bütçe açığını azaltmayı ve borç yönetimini etkinleştirmeyi gerektirir.

2- Dış Ticaret ve İhracat: Türkiye’nin dış ticaret dengesi, ihracat gelirleri ve ithalat harcamaları üzerinde etkilidir. Uluslararası ticaretteki dengesizlikler, dış borçlar ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar gibi faktörler, ekonomik istikrarı etkileyebilir.

3- Yatırım Ortamı: Yatırımların teşvik edildiği, iş yapma kolaylığı sağlanan ve hukuki güvencelerin olduğu bir ortam, ekonomik büyümeyi destekleyebilir. Yatırımların azalması veya yabancı sermaye çıkışları, ekonomik istikrarı zorlaştırabilir.

4- Enflasyon ve Faiz Oranları: Yüksek enflasyon oranları, tüketici güvenini zedeler ve ekonomik istikrara zarar verebilir. Aynı şekilde, yüksek faiz oranları da yatırım yapmayı ve kredi maliyetlerini artırabilir.

5- Jeopolitik Faktörler: Türkiye’nin jeopolitik konumu, çevreleyen bölgelerdeki politik istikrarsızlık veya güvenlik risklerinden etkilenebilir. Bölgesel çatışmalar veya gerilimler, ticaretin, turizmin ve yatırımların azalmasına yol açabilir.

***

Sonuç olarak, Türkiye’nin ekonomik geleceği birçok değişkene bağlıdır ve tahmin etmek zordur. Ancak etkin ekonomik politikalar, yapısal reformlar, güçlü mali denetim ve dış ticaretteki dengenin sağlanması gibi önlemler, ekonomik istikrarı desteklemeye yardımcı olabilir.

Tabii bunlar kitapların söyledikleri;

“Siyasi Erkler” henüz söz söylemedi.