Anadolu, 4 mevsimin yaşandığı ve her bölgesinde farklı bitkilerin yeşerdiği, tarihin akışını değiştiren nice buluşa imza atılmış, insanlığın kaderini değiştiren bir coğrafya.
Sopayı eksek yeşerecek bu coğrafyada bugün tarım yapılamıyor. İşin daha acı kısmı kimse neden diye sormuyor.
Arpa, buğday, pamuk, haşhaş, susam, mercimek, çeltik, armut, şeftali, kayısı, zeytin, domates, biber ve daha neler neler yetişiyordu bu topraklarda.
Sonra ne olduysa gökdelenler, binalar, fabrikalar, depolama sahaları yetişir oldu.
Ama gün geldi ve doğa dedi ki, “Betonları yiyemezsiniz!”
Topağın üzerindeki kaplama sıcağı tuttu. Termik santraller, egzoz gazları havayı ısıttı. İnsanoğlu ozon tabakasını deldi, hakkı olmayanı kullandı.
Nihayetinde mevsimler şaştı.
****
Doğadaki her canlı değişime insan kadar kolay ayak uyduramazdı.
Nitekim öyle de oldu. Ayılar uykusuz kaldı. Yılanlar sokaklara çıktı. Sincaplar su diye yalvardı.
İnsan bencildi ‘bana ne’ dedi ve devam etti.
Sonra yağmur dönemleri kaydı. Büyükşehirlerin en büyük gündem maddesi artık susuzluk. Su yoksa hayat olmayacağını bilenler geç de olsa uyandı ama doğru zamanda yağmayan yağmurun da faydası olmayacağını anlayamadı.
Bu sene yağmurlar zamanında yağmadığı için nice meyve kurtlandı. Zeytinler mesela çiçekteyken yağmura yakalandığı için tozlaşamadı.
Bazı tek yıllık bitkiler sıcak yüzünden kurudu. Yazın aşırı sıcaktan bazı tarlalar yandı hem de cayır cayır yandı.
***
Gıda krizi gümbür gümbür gelirken biz hala bekliyoruz. Sanıyoruz ki gıda krizi savaşlar, ekonomik sorunlar yüzünden olacak.
Hayır, gıda krizi insan yüzünden olacak. Toprağı kullanmayı bilmeyen, köyünden kopmuş, şehrin betonuna hapsolmuş insanlar yüzünden olacak.
Tarihte ‘Büyük Çin Kıtlığı’ denen hadise gibi şehirdekiler her şeyden habersiz ama köylerde bıçak kemiğe dayanıyor. Şehre yakın köylerde bir bir şehirlerin mezar taşları yükseliyor.
Para kazanamayan köylü üretimi bırakıyor. Toprak kullanılmadıkça verim kaybediyor.
Bütün bunlar olurken balkonunda biber yetiştirmeyi bile bilmeyen insanlar köylüleri küçümsüyor.
Bürokratlar köyleri eğitimsiz bırakıyor.
Sonra şehrin ortasında gıda fiyatları pahalı diye bağırıyor!
****
Sessiz olun, köylerdeki insanlar çalışıyor ama ülkenin kalanını doyurmaya güçleri yok. Yorgunlar, o yüzden sesleri çıkmıyor.
Ve kimse onlar adına da ses çıkaramıyor.
Çünkü onların neler yaşadığını bilmiyor.
“Köylü Milletin Efendisidir” demişti ya biri; bu sözü ve söyleyeni hiç unutmamak gerekiyor!
Atatürk’ün döşettiği rayları sökenler, şimdi de köylüyü hor görüp tarım alanlarına beton dikiyor.