Meme kanseri kadınlarda karşılaşılan kanserler arasında birinci sırada yer alır ve hemen her yaş grubundan kadını etkileyebilen son derece önemli hastalıklardan biridir. Genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak ortaya çıkam meme kanserinin çeşitli belirtileri vardır. Meme kanseri kadınlarda oldukça yaygın olmasına karşın erken tanı aşamasında sağ kalım oranı oldukça yüksektir.
Meme kanseri kadınlarda karşılaşılan kanserler arasında birinci sırada yer alır ve hemen her yaş grubundan kadını etkileyebilen son derece önemli hastalıklardan biridir. Genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan meme kanserinin çeşitli belirtileri vardır. Meme kanseri kadınlarda oldukça yaygın görülmesine karşın erken tanı aşamasında sağ kalım oranı oldukça yüksektir.
Meme kanserinin en yaygın nedenlerinden başında aile öyküsü gelir. Ailede meme kanseri öyküsünün bulunması, kişinin meme kanserine yakalanma riskini artırır ancak bu tek başına etkili bir faktör değildir. Genetik faktörlerin etkisi kadar çevresel faktörlerde gözardı edilmemelidir. Memede yağ dokusunun azalası, radyosuna maruz kalmak, erken yaşta adet görmeye başlamak, menopoz döneminden sonra uzun süre hormon kullanmak, hiç emzirmemiş olmak, meyve ve sebze bakımından fakir diyet uygulamak, meyve ve sebze bakımından fakir diyet uygulamak, obezite, ileri yaş gibi faktörler meme kanserine neden olabilmektedi.
Kadın kanserleri arasında en yaygın olan kanser türü olan meme kanseri, dokusunda yer alan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla gelişir. Sıklıkla meme kanallarında veya süt bezlerinde görülen bu kontrolsüz çoğalma sonucunda memede kitle ve benzeri yapılar meydana gelir. Daha sonra hızlı şekilde çoğalmaya devam eden kanser hücreleri genellikle kendi çevrelerinde yer alan dokulara tutunarak belirli bir alanda büyüme gösterir.
Akciğer, karaciğer, mide ve benzer organ kanserlerine göre dışarıdan el ile fiziksel muayene sonucunda fark edilebililir. Meme dokusunda ortaya çıkan kitle çoğunlukla hızlı şekilde büyür ve memede şekil bozukluğuna yol açabilir. Meme cildinde kalınlaşma, selülit görünümü, yüzeysel yaralar, ödem ve ödeme bağlı bölgesel çukurluklar, eritematöz ya da ekzematöz biçimli farklılaşmalar meydana gelebilir. Adet dönemlerinde daha önce hissedilmemiş şiddette ağrı, halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı da şekilsel olmayan meme kanserinin belirtileri arasındadır.
Kitlenin memenin dışında elle muayenede anlaşılması erken evrede tanı almasını ve etkin şekilde tedavisini kolaylaştırır. Bu nedenle kendi kendine meme muayenesi olarak adlandırılan bu yöntem, meme kanseri ile mücadele kapsamında kritik öneme sahiptir.
Tüm organ kanserlerinde olduğu gibi meme kanserinde de erkan tanı oldukça önemlidir. 5 ayrı evreden ve 3 alt evreden oluşan meme kanseri belirtiler açısından her evrede farklılık gösterir. Her evde cilt dokusundaki farklılaşma gözlenebilir.
ilk evresinde memedeki tümörlü dokunun çapı 2 santimetreden küçüktür ve koltuk altı bölgesinde lenf bezi büyümesi görülmez. Kitle çapının 2 santimetreden büyük olduğu dönem, evre 2 olarak adlandırılır ve bu evrede lenf bezlerinde büyüme görülebilir ya da görülmeyebilir.
Evre 3 olarak tanımlanan dönemde ise tümörlü dokunun çapı 5 santimetreyi aşmış, koltuk altında lenf büyümesi belirgin hale gelmiş durumdadır.
Küresel kanser araştırmaları incelendiğinde kadınlarda en sık karşılaşılan bu kanser türünün 2018 yılı itibari ile 2 milyon kadını etkilediği, kadınlarda görülen kanserler arasında meme kanseri oranının yüzde 25’ten fazla olduğu, yani kanser hastalığına yakalanan her 4 kadından 1’inin meme kanserine yakalandığı söylenebilir.
Evre 1 olarak adlandırılan dönemde tanı alıp tedavi edilen kişilerde 5 yıl sonrası sağ kalım oranı yüzde 98’dir.
Evre 2 ve evre 3 olarak tanımlanan dönemlerde ise meme kanseri hastalarında tedavi sonrası 5 yıllık süreçte sağ kalım oranı yarı yarıya azalır yüzde %50,6 gibi bir oranda başarı elde edilir.