“Depremin bir doğa olayı olarak şiddeti ortadadır, ancak bu şiddette bir can kaybının doğrudan sorumlusu, geçmişten beri süregelen rant politikaları ve tek adam rejimidir” diyen SOL Parti, Erdoğan’ın “1 yıl istiyorum” sözlerine rağmen rejime sabredecek saatin bile kalmadığını vurguladı.
SOL Parti, on binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden deprem felaketinin siyasi boyutuna dair açıklamalarda bulundu.
“Ülkemizi derinden sarsan deprem faciasının üzerinden tam bir hafta geçti. Resmi rakamlarla 30 bini aşkın yurttaşımızın hayatını kaybettiği, yüz bini aşkın yurttaşımızın yaralandığı felaketin yaralarını saracak noktadan henüz çok uzağız” denilen açıklamada, geçen bir haftanın ardından hala birçok noktada yardım ve kurtarma faaliyetlerinin olmadığını ya da eksik olduğu kaydedildi. Çalışmanın yürütüldüğü yerlerde ise halkın seferberliğinin olduğu ancak devlet organizasyonunun eksikliği nedeniyle bunların yeterli etkiye ulaşamadığı ifade dildi.
SOL Parti, “7. gün itibariyle, tek adam rejiminin hem organizasyon yetersizliği hem de rant politikaları sonucu, binlerce insanımız ölüme terk edildi. Depremin bir doğa olayı olarak şiddeti ortadadır, ancak bu şiddette bir can kaybının doğrudan sorumlusu, geçmişten beri süregelen rant politikaları ve tek adam rejimidir” değerlendirmesini yaptı.
Fay hattı üzerine plansız ve öngörüsüz şekilde kurulan yoğun yerleşimlerin alt yapı hizmetleri, rant için denetimsiz, çürük yapıların ihaleler, imar affı ve kayırmacılıkla teşviki sonucu şehirlerin yerle bir olduğunu vurgulayan SOL Parti açıklamasında şöyle denildi:
“BİNLERCE İNSANIMIZ ÖLÜME TERK EDİLDİ”
“İlk saatten itibaren devletin gerekli kurumları görevlendirilmemiş, deprem bölgesine ulaşımdan önce haberleşmenin ve toplumsal seferberliğin önüne geçilmeye çalışılmıştır. Yıllarca övündükleri tüm yolların hızla çökmesi ve rejimin tüm kurumlarının yetersizliği sonucu, ilk iki gün kurtarılabilecek binlerce insanımız ölüme terk edilmiştir.
Ülkenin mevcut deprem protokolleri siyasal hesaplarla iptal edilmiş, afetler için görevli kurumlar olarak Cumhurbaşkanlığına bağlı AFAD ve Kızılay liyakatsiz kadrolara teslim edilmiş, tarikatlar kurumları sarmış, halkın kaynakları çarçur edilmiş, neticede afet sonrası planlama ve kurtarma konusunda devlet felç edilmiştir.
Tek adam rejiminin, bu büyüklükte bir insanlık krizinde devleti organize edemediği, geçmiş örneklerde de görüldüğü gibi yeniden ortaya çıkmıştır.
Rejimin felç ettiği devletin eksikliğinde, yurttaşlar büyük bir dayanışma örneği göstererek deprem bölgelerinde ilk andan itibaren hem arama kurtarma hem ihtiyaçların sevkiyatı konusunda oluşturduğu seferberlik, yaşanan felaketin acılarının hafifletilmesi konusundaki en önemli etken oldu.”
“İNSANCA BİR DÜZENİ KURACAĞIZ”
SOL Parti’nin açıklaması şu sözlerle son buldu:
“Saray rejiminin yarattığı enkaza karşı demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler, meslek kuruluşları, kendiliğinden harekete geçen yurttaşların ülke çapında ürettiği dayanışma ağı, bugün hala bu felaketin AKP için ‘lütfa’ dönüşememesinin de en önemli sebebidir”
Buna rağmen ilk günden itibaren yaşanan felaketin yaralarını sarmayı değil suçunun üzerini örtmeye çalışan saray rejimi ve ele geçirdiği devlet aygıtı tarafından yürütülen baskı, korku ve kutuplaştırma siyaseti halkın canına mal olmuştur.
Seferberlik yerine OHAL ilanı, bölgede çalışan demokratik kitle örgütlerini ve toplumsal dayanışmayı hedef alan açıklama ve haberler, felaketin yarattığı zararı büyütmektedir.
Seçime aylar kala, “bir yıl daha” isteyen Erdoğan’a sözümüz, halkın bu rejime sabredecek bir saatinin dahi kalmadığıdır. Birincil suçlusu olduğu bu insanlık dramını bahane ederek, elinde olmayan yetkilerle yüz yüze eğitimi engellemesi gibi; seçimi de erteleme fikrini aklınızdan bile geçirmeyin!
20 yıllık rant siyaseti halkın üzerine çökmüşken, yetersiz mali destekler yaşanan mağduriyeti gidermez. Bu felaketin öncesinde ve sonrasındaki tüm ihmaller, on binlerce yurttaşımızın yaşamını kaybetmesinin doğrudan sebebidir.
Halka karşı suç işleyenler hesabını verecektir. 3-5 müteahhittin günah keçisi ilan edilmesi ile sorumluluktan kurtulamazsınız. En başta bu felaketin asıl suçlusu olan ‘tek adam’ derhal istifa etmelidir.
Yarattığınız enkazla birlikte siz de gideceksiniz. Halkın örgütlü gücü ve toplumsal dayanışma ile insanca bir düzeni kuracağız.”