Aşkın kurbanı: La Casa De Papel Berlin

La Casa De Papel’in kötü bir taklidi olarak çekilen La Casa De Papel Berlin iki hafta önce Netflix’te izleyici ile buluştu. En çok izlenenler arasına da giren dizi, kendisini daha çok La Casa De Papel’de oluşan krediden izletiyor. Berlin’e fokuslanan dizi aslında çok da iyi bir karakter derinliği sunmuyor. BursaTanık olarak La Casa De Papel Berlin dizisini ele aldık.

Aşkın kurbanı: La Casa De Papel Berlin
Yayınlama: 17.01.2024
A+
A-

BURSATANIK-İNCELEME

Milyonlarca insan tarafından izlenen La Casa De Papel dizisinin karakteri Berlin’e odaklanan La Casa De Papel Berlin Netflix’in en çok izlenenleri arasında yerini aldı. La Casa De Papel’de izlediğimiz Berlin’i daha merkezde görüyoruz ve etrafındaki karakterlerin hiçbiri Berlin kadar ‘karizmatik’, tutkulu ya da inançlı değil. Tahmin edileceği üzerine hikâye La Casa De Papel’deki gibi bir soygun üzerinde şekilleniyor. Bu yönüyle kötü bir kopya olsa da Berlin’in iç dünyasının dışa vurumuna fokuslanmış senaryo, kendini izlettirme kredisini sanırım La Casa De Papel’den alıyor.

DAHA YAKINDAN TANIYAMADIK

Paris’de bir müzayede evinin değerli taşlarını soymak için plan yapan Berlin’i bu dizide daha da yakından tanıdığımızı söylemek zor. Aslına bakılırsa, böyle bir yan dizi yapılıyorsa, daha derinlikli bir karakter izlemeyi herkes bekler. La Casa De Papel’deki Berlin’in bütün fiyakası, tutkusundan ileri geliyordu. Soygunun ardındaki Berlin’in iç dünyasına ilişkin, La Casa De Papel’de de bir dizi işaret fişekleri vardı. Yine de ton farklılığı nedeniyle merak uyandıran yönleri olsa da daha durağan ve aşk odaklı bir dizi olduğunu söyleyebiliriz.

AZ AKSİYON ÇOK ROMANTİZM

Müzayede evinin soyulması için oldukça genç ve tecrübesiz bir ekip seçen Berlin, bunun nedenlerinden birinin ‘kibirli soyguncular’ ile çalışmak istememesine yoruyor. Ancak hikâyenin en zaaflı yanı soygun ekibinin genç olması değil. Dizide soygunla birlikte aşk ilişkileri bir dengede gidiyor demek zor. O nedenle aksiyonu daha az bir seri karşınıza çıkabilir.

EN ZAAFLI YANI İHTİRAS

Bütün alametifarikası soygun ve ihtiras olan Berlin’i en zaaflı kılan yanlarından biri yine ihtiras duygusu. Çok iyi planlanmış bir soygun, deyim yerindeyse tereyağından kıl çeker gibi başarıya ulaşıyor. Ancak La Casa De Papel gibi izleyeni diken üstü hissettiren gerilim ya da aksiyon arıyorsanız bu dizi size göre olmayabilir. Her ne kadar Berlin dışındaki karakterleri yeni görüyor olsak da karakterlerin gelişimine dair bir senaryo bu aşamada belirmiyor. Bu arada karakterler her ne kadar yeni olup, merak uyandırsa da aslında hepsi La Casa De Papel’deki karakterlerin kötü bir kopyası düzeyinde ve daha silik.

AŞKIN BERLİN’İ, BERLİN’İN AŞKI: ELDE ETMEK

Derken, soygundan geriye bir iz bile kalmıyor gibi görünürken dizinin ana teması devreye giriyor: Aşk. Profesyonel bir hırsız olan Berlin, aşkın yarattığı risklerden dolayı ardında kendi ipini başka bir karakterin tuttuğu acemi bir soyguncuya dönüşüyor. Aşkı her şeyin önüne koyuyor gibi gösterilen Berlin, aslında tam bir soyguncu. Yani her şeye benzer bir tutkuyla yaklaşıyor. Berlin tam anlamıyla uçların insanı. Ancak kadınlarla kurduğu ilişki daha çok bir soygun mantığına yaslanıyor. Yalanlar üzerine yükselen bir aşk hikâyesinde Berlin için sadece kadınları elde etmek önemli. Yani önce planı yapıyor, sonra hedefe odaklanıp planı devreye sokuyor. Ve risklere rağmen istediğini alana kadar durmuyor.