Yapay zeka ve süper bilgisayarlarla keşfedilen yeni madde: Pillerde lityum kullanımını azalabilir

Microsoft ve ABD Enerji Bakanlığı’nın işbirliğiyle, yapay zeka ve süper bilgisayarlar kullanılarak keşfedilen yeni bir madde, lityum pillerde devrim yapma potansiyeline sahip. N2116 adı verilen bu madde, lityum kullanımını yüzde 70 oranında azaltabilir ve pil güvenliğini artırabilir.

Yapay zeka ve süper bilgisayarlarla keşfedilen yeni madde: Pillerde lityum kullanımını azalabilir
Yayınlama: 13.01.2024
A+
A-

Yapay zeka ve süper bilgisayar teknolojilerinin yardımıyla geliştirilen yeni bir malzemenin, pil üretiminde lityum kullanımını önemli ölçüde azaltabileceği ortaya çıktı. Bilim insanları, bu yeni buluşun lityum ihtiyacını yüzde 70 oranında düşürebileceğini belirtiyorlar. Bu yenilikçi madde, ampullerde test edilerek başarıyla kullanıldı.

Keşif, Microsoft ve Amerika Birleşik Devletleri Enerji Bakanlığına bağlı Pasifik Kuzeybatı Ulusal Laboratuvarı (PNNL) işbirliğiyle gerçekleştirildi. Microsoft araştırmacıları, yapay zeka ve süper bilgisayarlar kullanarak 32 milyon potansiyel inorganik maddenin arasından sadece bir hafta içinde 18 umut verici adayı belirledi. Geleneksel laboratuvar yöntemleriyle bu sürecin tamamlanması 20 yıldan fazla sürebilirdi. Projeye başlandıktan itibaren, işlevsel bir batarya prototipi geliştirmek sadece dokuz ay sürdü.

Microsoft’un Genel Müdür Yardımcısı Jason Zande, BBC’ye yaptığı açıklamada, amaçlarının “250 yıllık bilimsel buluşları gelecek 25 yıla sığdırmak” olduğunu ifade etti: “Bu tür teknolojilerin bize bu hedefe ulaşmada yardımcı olacağını düşünüyoruz ve gelecekteki bilimsel ilerlemelerin bu yolla gerçekleştirileceğine inanıyoruz.”

Yeni keşfedilen ve N2116 olarak adlandırılan bu madde, katı halde bir elektrolit olarak geliştirildi ve bir ham madde formundan çalışan bir prototipe dönüştürülmek üzere test edildi. Bu madde, katı bazlı pillerin geleneksel sıvı veya jel benzeri lityum pillere göre daha güvenli olduğu gerçeğiyle, sürdürülebilir bir enerji depolama çözümü olma potansiyeline sahip. Ayrıca, katı haldeki lityum pillerin daha hızlı şarj olabilmesi ve binlerce kez şarj edilebilir olması nedeniyle, yakın gelecekte daha yüksek enerji yoğunluğu sağlaması bekleniyor.

 

LİTYUMLA İLGİLİ SORUNLAR NELERDİR?

Genellikle “beyaz altın” olarak adlandırılan lityum, piyasa değeri ve gümüş rengi nedeniyle dikkat çekiyor. Elektrikli araçlardan cep telefonlarına kadar hemen her elektronik cihazda kullanılan yeniden şarj edilebilir pillerin (lityum-iyon piller) en önemli bileşenlerinden biridir. Uluslararası Enerji Ajansı, dünya çapında elektrikli araçlara artan taleple birlikte, gelecek iki yıl içinde lityum kıtlığı yaşanabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Ayrıca, ABD Enerji Bakanlığı 2030 yılına kadar lityum-iyon pillere olan talebin on kat artabileceğine dikkat çekiyor. Bu durum, üreticilerin yeni pil fabrikaları inşa etmesine neden oluyor.

Lityum madenciliği de ciddi çevresel etkilere sahip olduğundan tartışmalı bir konudur. Üretime geçişi yıllar alabilir ve bu süreçte önemli miktarda su ve enerji tüketilir, yeryüzünde büyük hasarlar oluşur ve zehirli atıklar ortaya çıkabilir.

Imperial College London’dan Dr. Nuria Tapia-Ruiz, az lityum içeren ve enerjiyi verimli bir şekilde depolayan herhangi bir maddenin, lityum-iyon pil endüstrisi için büyük bir önem taşıdığını belirtiyor. “Yapay zeka ve süper bilgisayarlar, yüksek performanslı malzemelerin keşfinde, gelecekteki pil araştırmalarında kritik bir rol oynayacak” diyor.

Ancak, Strathclyde Üniversitesi’nden Dr. Edward Brightman, yeni teknolojilerin “dikkatle değerlendirilmesi” gerektiğini söyleyerek uyarıda bulunuyor. “Sunulan sonuçlar başlangıçta iyi görünebilir, ancak bu malzemeler mevcut bilinenlerden farklı olabilir veya laboratuvarda sentezlenemeyebilir” diyor.

KULLANILAN YAPAY ZEKANIN DİĞERLERİNDEN FARKI NEDİR?

Son keşifte kullanılan süper bilgisayarlar, birçok bilgisayarı içeren ve karmaşık bilimsel ve matematiksel işlemleri gerçekleştirebilen cihazlardır. Microsoft tarafından geliştirilen yapay zeka modülü ise, moleküler verilere dayalı olarak eğitilmiş ve kimya problemlerini çözebilen bir teknolojidir.

Zande, bu yapay zekanın bilimsel verilere ve maddelere dayandığını ve bilimsel keşiflerde kullanım için çok güvenilir olduğunu belirtiyor. Yapay zeka, potansiyel malzemeleri 18’e indirgedikten sonra, PNNL’den pil uzmanları bu malzemeleri inceleyerek laboratuvarda üzerinde çalışacakları son maddeyi seçtiler.

PNNL’den Karl Mueller, yapay zekanın “meyve verebilecek bir alana çok daha hızlı ulaşmalarına” yardımcı olduğunu söylüyor. Mueller’e göre, bu son keşif, yapay zekanın inovasyon süreçlerini ne kadar hızlandırabileceğini gösteriyor.

Haber Merkezi