Kadınlar Bursa’da sokakta: Kadın dayanışması sınır tanımaz!

Bursa’da, kadınlar şiddete dur demek için Bursa Kadın Platformu’nun çağrısı ile Fomara Meydanı’nda toplanan kadınlar Kent Meydanı’na yürüdü: “Kadın danışması sınır tanımaz. Savaşa, şiddete, yoksulluğa karşı sokaktayız.”

Kadınlar Bursa’da sokakta: Kadın dayanışması sınır tanımaz!
Yayınlama: 25.11.2023
A+
A-

Bursa Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde barış ve eşitlik talebiyle, yoksulluğa, savaşa, şiddete dur demek için Fomara Meydanı’nda bir araya gelerek Kent Meydanı’na yürüyerek basın açıklaması gerçekleştirdi.

Yürüyüşte kadınlar, “yaşasın kadın dayanışması”, “kadın, yaşam, özgürlük”, “şiddete inat yaşasın hayat”, “susma haykır kadınlar vardır”, “erkek adalet değil gerçek adalet”, “dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa” sloganları atarken, “bu böyle gitmez kadınlar izin vermez”, “işimiz yok gücümüz var”, “tacize tecavüze son”, “susmadık korkmadık korkmuyoruz”, “kadınım kimliğimle varım” dövizleri taşındı.

Kadınların sadece erkeklerden değil, savaştan, yoksulluktan, depremden ve laikliğin ihlalinden de şiddet gördüğünü ifade eden Bursa Kadın Platformu Üyesi Gülay Kalkan, Bu şiddetin kaynağı, kapitalist sistemin bize dayattığı cinsiyet rolleri ve ataerkil zihniyettir. Bu sistem, bizi ikinci sınıf insan olarak görmekte, bizi ev içi emeğe mahkum etmekte, bizi eğitimden, sağlıktan, istihdamdan ve siyasetten uzaklaştırmaktadır. Bu sistem, bizi bedenlerimiz üzerinde söz hakkımız olmayan nesneler olarak görmekte, bizi taciz etmekte, tecavüz etmekte, öldürmektedir. Kadınların ortak sorunlarından yoksulluk, insanların sağlık, eğitim, beslenme, barınma gibi haklardan mahrum kalmasına neden olmaktadır. Kadınlar, yoksulluk nedeniyle eğitimden uzaklaşmakta, çocuk yaşta evlenmeye zorlanmakta, istihdam olanaklarından yararlanamamaktadır. Yoksulluk nedeniyle sağlıksız koşullarda yaşamak, hastalıklara yakalanmak, erken ölmek, kadınların, kız çocuklarının kaderi olamaz. Yoksulluk kadınların şiddete maruz kalma gerekçelerinden biri olup sömürüyü ve ayrımcılığı daha da artırmaktadır.” dedi.

“ZEREN ERTAŞ’IN GENÇLİĞİ, HAYALLERİ HEPİNİZİN ELLERİNDEDİR”

Devletin genç kadınları erken yaşta evliliğe ve çocuk doğurmaya teşvik ettiğini ifade eden Kalkan, devletin üniversiteli genç kadınlara denetimsiz, güvenliksiz yurtları, içinden kurt çıkan, küflenmiş yemekleri reva gördüğünü söyleyerek, “Aydın KYK yurdunda asansöre sıkışarak hayatını kaybeden Zeren Ertaş’ın gençliği, hayalleri hepinizin ellerindedir.” dedi.

“DEPREM BÖLGESİNDEKİ KADINLARIN HALA TEMEL İHTİYAÇLARINA ERİŞEMİYOR”

6 Şubat depreminin üzerinden 9 ay geçmesine rağmen deprem bölgesindeki kadınların hala temel ihtiyaçlarına dahi erişemediğini hatırlatan Kalkan, kadınların can güvenliği olmadan, taciz, istismar riski altında konteynırlarda, çadırlarda yaşadıklarını belirterek, deprem bölgesindeki kadınlar için güvenli barınma, sağlık ve hijyen ürünlerine erişim talebinde bulundu.

“ROJAVA’DA YAŞATILANLARLA FİLİSTİN’DE YAŞATILANLAR AYNI İŞGALCİ ZİHNİYETİN ÜRÜNÜDÜR”

Kadınların savaşta cinsel şiddete, tecavüze,  fuhuşa zorlanfığını ifade eden Kalkan, “Filistin ve Rojava’daki işgal ve savaş politikaları ile kadın düşmanı saldırılar devam etmekte. Emperyalistlerin çıkar kavgalarının hiç bitmediği Orta Doğu’da Rojava’da yaşatılanlarla Filistinde yaşatılanlar aynı işgalci zihniyetin ürünüdür. İsrail ile yapılan tüm ikili anlaşmalar iptal edilmeli, ABD ve NATO üstleri derhal kapatılmalı, İsrail işgal ettiği topraklardan çekilmeli, Rojava dahil olmak üzere sınır ötesi operasyonlara son verilmeli.” dedi.

“SAVAŞA VE SİLAHA DEĞİL KADINLARA BÜTÇE İSTİYORUZ”

Göçmen ve mülteci kadınların hem ucuz iş gücü deposu hem de ayrımcı politikaların hedefi haline geldiğini ifade eden Kalkan sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Hepimizin yaşadığı yoksulluk, şiddet ve sömürüyü daha derinden yaşayan göçmen kadınlar için bir diğer tehdit ise Geri Gönderme Merkezleri’ndeki fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalma korkusudur. Biz kadınlar, ülkemizde ve dünyada savaşın yüklerinin omuzlarımıza bırakılmadığı, barış içinde bir yaşam istiyoruz.”

Haber Merkezi