İlk olma özelliği taşıyanlar var: Bursa’nın tarihi kiliseleri

Bursa’da yaşayan Hristiyanlar, yüzyıllarca şehrin farklı noktalarına inşa ettikleri kiliselerde ibadet ettiler. Nüfus Mübadelesi ve Ermeni Tehciri sırasında Bursa’yı terk etseler de inşa ettikleri kiliseler şehrin tarihine değer katıyor.

İlk olma özelliği taşıyanlar var: Bursa’nın tarihi kiliseleri
Yayınlama: 25.04.2024
A+
A-

Bursa, uzun bir geçmişe sahip olan bir şehir. Bizans İmparatorluğu döneminden beri Hristiyan ve Yahudi toplumlarına ev sahipliği yapmış olan Bursa, Osmanlı İmparatorluğu’nun kontrolü altına girdiğinde bile bu çeşitliliği sürdürdü. 1831 yılında yapılan bir sayıma göre, Bursa’da 10.552 Müslüman hane ve 5.586 gayrimüslim hane bulunmaktaydı. Bu dönemde kiliseler, sinagoglar, cemaat okulları ve diğer gayrimüslim toplum yapıları da şehrin kültürel dokusunu zenginleştiren unsurlar arasındaydı. Ticaret, zanaat ve tarım alanlarında Müslümanlarla birlikte Rum, Ermeni ve Yahudi nüfusun da katkıları büyük oldu.

Ancak, tarihin karanlık dönemlerinden bazıları da Bursa’nın demografik yapısını etkiledi. 1915’te yaşanan Ermeni Tehciri ve sonrasında gerçekleşen 1923 Nüfus Mübadelesi, şehirdeki Hristiyan nüfusun büyük ölçüde azalmasına neden oldu.

Bursa’da yaşayan Hristiyanlar, yüzyıllarca şehrin farklı noktalarına inşa ettikleri kiliselerde ibadet ettiler.

İşte Bursa’da bulunan tarihi kiliseler…

PANAGİA PANTOBASİLİSSA KİLİSESİ

Bursa’nın Tirilye bölgesinde yer alan ve Hristiyanlığın kadim dönemlerinden günümüze ulaşan önemli yapılar arasında yer alan Kemerli Kilise, dikkat çekici özellikleriyle göz kamaştırıyor. Kilise, Mısır’ın İskenderiye şehrinden getirilen sütunlarla inşa edilmiş olup, 13. yüzyılın sonlarına tarihleniyor.

Kemerli Kilise, aynı zamanda Panagia Pantobasilissa Kilisesi ve Trigleia Manastırı Kilisesi olarak da biliniyor. Adını, payandalar üzerindeki kemerlerden alıyor ve tarihte duvarlarına resim yapılan ilk kilise olarak öne çıkıyor. İç mekânındaki freskler, süslemeler ve motifler, kiliseyi görkemli kılıyor. Duvarlarda yer alan insan freskleri ve Hz. Meryem’in yaşamını anlatan sahneler, kilisenin tarihi ve dini önemini vurguluyor.

Ne yazık ki, 1855 depreminde büyük hasar gören Kemerli Kilise, yıllarca bakımsız kalmış ve çan kulesi ile kubbesi yıkılmıştı. Ancak İstanbul Fener Rum Patrikhanesi’nin Bursa Metropolitliği’ne atadığı Elpidophoros Lambriniadis tarafından satın alınarak restore edilecek. Restorasyon çalışmalarının ardından kilise, eski ihtişamına kavuşacak ve yeniden ibadete açılacak.

Kemerli Kilise’nin bu restorasyon süreci, tarihi ve kültürel mirasın korunması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Kilisenin tekrar ziyaretçilerini ağırlayacak olması, bölgenin turizm potansiyelini de artırması bekleniyor.

GÖLYAZI’NIN TARİHİ AZİZ PANTELEİMON KİLİSESİ

Bursa’nın Gölyazı beldesinde bulunan Aziz Panteleimon Kilisesi, Anadolu Rum Ortodoks kiliselerinin önemli örneklerinden biridir ve geçmişin izlerini günümüze taşır. 1900 yılında büyük bir yangın sonrasında kurulan kilise, Zambak Tepe’nin batı yamacında görkemli bir şekilde yer almaktadır.

Aziz Panteleimon Kilisesi, 1908 ile 1918 yılları arasında Dereköylü Dimitrios Papadopoulos tarafından inşa edilmiştir. Papadopoulos’un Bursalı mimar Avraam İoannidis Kalfa’dan aldığı eğitimle tasarladığı kilise, geç Osmanlı Dönemi Rum mimarlığının özelliklerini taşımaktadır. Dış ve iç mekânında kullanılan düzensiz almaşık teknik, yapıya karakteristik bir hava katmaktadır.

Yıllarca harabe halinde kalan kilise, 2009 yılında Nilüfer Belediyesi tarafından restore edilerek 2014’te kültürevi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Kilise, ziyaretçilerini ağırlamanın yanı sıra geçici sergiler, sempozyumlar, çalıştaylar ve klasik müzik dinletileri gibi etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca Gölyazı’nın tarihini ve kilisenin yapım sürecini anlatan tarihi fotoğraflar, belgeler ve Gölyazı’da bulunan diğer 6 kilisenin koruyucu azizlerinin ikonaları ve mozaik eserleri de burada kalıcı olarak sergilenmektedir.

Aziz Panteleimon Kilisesi, ziyaretçilerini Pazartesi hariç her gün 09.00-18.00 saatleri arasında ağırlamaktadır. Gölyazı’nın kültürel mirasına önemli bir katkı sunan bu tarihi yapı, bölgenin ve kilisenin zengin geçmişine ışık tutmaya devam etmektedir.

MUDANYA ORTODOKS KİLİSESİ (UĞUR MUMCU KÜLTÜR MERKEZİ)

Mudanya’da yaşayan Ortodoks Rumların en önemli, en büyük kilisesi olan bu görkemli yapı, günümüzde Uğur Mumcu Kültür Merkezi olarak hizmet veriyor.

Mudanya Merkezi’ndeki Ortodoks Kilisesi’nin kesin tarihi ve yaptıranı belli olmamakla birlikte, yapının kuzey cephesinde orta sıradaki pencerelerden birinde 1834 tarihli yedi satırlık bir kitabe bulunuyor. Geçmişten günümüze uzanan bu metinde “İyi hemşerimiz Anastasıou oğlu Iordines anımsamak için ve dindarlığından dolayı, bu kutsal kilisenin yüzeyindeki bütün yontulmuş taşları Palaikhorio’daki zeytinliğinden getirerek bağışlamıştır. Mudanya (Moundanion) O’na minnettardır” yazıyor.

Eskiden bu kilisede görev yapan papazlardan birinin evi, “Papaz’ın Evi” olarak bilinirken, söz konusu bina, 2007’de restore edilip, ilk haliyle korunarak bugüne kadar sapasağlam gelmiş. Yapı, Rumların mübadele ile Mudanya’dan ayrılmasının ardından ibadethane özelliğini yitirmiş; uzun süre sinema olarak kullanıldıktan sonra, 1993’te Mudanya Belediyesi tarafından onarılarak Uğur Mumcu Kültür Merkezi adıyla hizmete açılmıştır.

Bugün için eski kilisede sosyal ve kültürel etkinlikler, toplantılar, konferanslar, müzik ve tiyatro gösterileri düzenleniyor.

BAŞ MELEKLER KİLİSESİ: MUDANYA’NIN TARİHİ İNCİSİ

Bursa’nın Mudanya ilçesindeki Kumyaka Mahallesi’nde bulunan Baş Melekler Kilisesi, bölgenin en önemli tarihi yapılarından biri olarak öne çıkıyor. Dünyanın en eski üçüncü kilisesi olarak bilinen ve Taksiyarhon adıyla da anılan kilise, 780 yılında inşa edilmiştir, yani bin 234 yıllık bir geçmişe sahiptir.

Baş Melekler Kilisesi, Bizans İmparatoru IV. Konstantinos Porphyrogenetos döneminde 780-797 yılları arasında yapılmış ve uzun yıllar özel bir şahsa ait bir mülk olarak hizmet vermiştir. Ancak daha sonra İstanbul Fener’deki Ekümenik Patrikhane tarafından Bursa Metropolitliğine atanan Elpidophoros Lambriniadis’e satılmıştır. Kilisenin anahtarı ise mahalle muhtarına teslim edilmiştir.

Geçmişte akıl hastalarının tedavi edildiği bilinen kilise, tarih boyunca birçok tadilat görmüş ve 1922 yılına kadar önemini korumuştur. Şimdi ise tamamlanan restorasyon çalışmaları sonrasında, Baş Melekler Kilisesi insanlığın ortak mirası olarak hem ibadete hem de ziyarete açılacak.

TİRİLYE’NİN TARİHİ DÜNDAR EVİ: HAGİOS IOANNES RUM KİLİSESİ

Bursa’nın Tirilye beldesinde bulunan ve Dündar Evi olarak da bilinen Hagios Ioannes Rum Kilisesi, bölgenin önemli tarihi yapılarından biridir. Rumların bölgeyi terk etmesi sonrasında özel mülkiyete geçen kilise, günümüzde konut olarak kullanılmaktadır.

19. yüzyıla tarihlenen kilisenin üç katlı batı cephesi, modern yaşamın içinde yer alırken, ana girişteki kemerli taş kapı ve duvarlardaki oyma işlemeler, Bizans mimarisine özgü motiflerle süslenmiştir. İbadet için ayrılan bölüm ise tek katlı olarak yapılmıştır.

Binada bulunan Roma dönemine ait mezar steli, ilginç detaylar sunmaktadır. Bu stelde yer alan Latince bir yazı ile birlikte, erkek, kadın ve meyve tutan hizmetkâr figürleri dikkat çekmektedir.

Hagios Ioannes Rum Kilisesi, geçmişten günümüze uzanan tarihiyle bölgeye özgü bir miras olarak korunmaktadır.

KURŞUNLU KÖYÜ’NDE HAGİOS ABERKİOS/THEOTOKOS MANASTIRI

Bursa’nın Gemlik ilçesi sınırları içinde yer alan Kurşunlu köyü, tarihi bir manastıra ev sahipliği yapmaktadır. Manastırın kökenleri IX. yüzyıldan öncesine dayanmaktadır ve denizin hemen kıyısında yer almaktadır.

1162 yılında yapıldığına dair belgeler bulunan manastır, I. Manuel Komnenos döneminde Nikophoros Miystikos tarafından yeniden inşa edilmiştir. Manastır, Theotokos’a (Tanrı’nın Annesi) adanmış olup, Hagios Aberkios veya Theotokos olarak da bilinmektedir. 1652 yılında tekrar faaliyete geçtiği belgelerden anlaşılmaktadır.

Manastırın duvarları kırmızı renkli taş ve tuğladan yapılmıştır ve Bursa’da bulunan en eski manastır yapılarından biri olarak kabul edilir. Ana yapısı ayaktadır ve tarihi dokusuyla bölgenin önemli bir tarihi mirasıdır.

İZNİK’TE ARKEOLOJİK ÖNEME SAHİP KOİMESİS KİLİSESİ

İznik‘te bulunan Koimesis Kilisesi, tarihi ve arkeolojik açıdan büyük öneme sahip bir yapı olarak öne çıkıyor. Günümüzde sadece kalıntıları gözlemlenen bu kilise, 1922 yılındaki Yunan işgaline kadar aktif olarak kullanılan ve ayakta duran bir mabetti.

Kilisenin bulunduğu alan, Cumhuriyet dönemine kadar Hristiyan mahallesi olarak biliniyordu. Yapılan kazı çalışmalarında ele geçen plastik bezemelerden ve belgeleme çalışmalarından yola çıkarak, kilisenin Hyakinthos Manastırı içerisinde yer aldığı düşünülmektedir.

Koimesis Kilisesi, 22,5×21 metre ölçülerinde kiborion planlı bir kiliseye sahipti. Temel kalıntıları günümüzde korunsa da, yapılan belgeleme çalışmalarıyla mimari özellikleri daha net anlaşılmaktadır. Kilisenin narteks bölümüne, batı yönünden üç kapılı bir giriş bulunmaktadır. Naos bölümü, dört masif ayakla taşınan bir kubbeyle örtülüdür.

Kilisenin tarihiyle ilgili farklı öneriler olsa da, ilk inşa evresinin MS 6.-8. yüzyıl arasına tarihlendiği düşünülmektedir. Yıkılmadan önceki belgeler ve yapılan belgelemeler, kilisenin iç bölümünde dört farklı döneme ait mozaiklerin bulunduğunu göstermektedir.

BURSA’NIN TARİHİ KİLİSESİ: FRANSIZ PROTESTAN KİLİSESİ

Bursa’nın tarihi dokusunu zenginleştiren Fransız Protestan Kilisesi, 19. yüzyılın sonlarında Filles De La Charite tarikatına mensup Fransız kökenli tüccarlar tarafından yaptırılmıştır. Kilisenin dekorasyonu ise 1927 yılında Assomptionist tarikatı Rahibi Prosper Lamerand ve bir Rus ressamı tarafından gerçekleştirilmiştir.

Dikdörtgen biçiminde tek nefli bir plana sahip olan Fransız Protestan Kilisesi, mimari açıdan göz alıcı bir yapıya sahiptir. Cepheleri sade bir görüntü sergilerken, kademeli kuleler ve sivri kemerli pencerelerle gotik tarzını yansıtmaktadır.

1960’lardan sonra kullanılmayan kilise, 1971 yılında kısa bir süre özgün işlevini sürdürmüş, ancak daha sonra atıl duruma gelmiştir. Ancak Bursa’nın farklı din, dil ve kültürleri bir araya getiren toplumsal yapısını yansıtmak amacıyla 2004 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilmiş ve sosyal, kültürel ve ibadet işlevlerine hizmet eden bir yapı haline getirilmiştir. Kilisede, Protestanların yanı sıra Katolik ve Ortodokslar da ibadet yapabilmektedir. Bu anlamda dünya üzerinde nadir olan bir özelliği de taşımaktadır.

ERMENİ KATOLİK KİLİSESİ

Namazgah Caddesi ile Akdemir Sokağı‘nın kesiştiği köşede bulunan eski Ermeni Kilisesi, Setbaşı semtinin tarihi dokusunda önemli bir yer tutmaktadır. Cumhuriyet öncesi dönemde Ermeni azınlığın yoğun olarak yaşadığı bir bölge olan Setbaşı’nda bulunan kilise, zamanla farklı amaçlarla kullanılmış ve değişikliklere uğramıştır.

Kurtuluş Savaşı sonrası Ermenilerin ülkeyi terk etmesiyle birlikte kilise kişisel kullanıma geçmiş ve bir süre tütün deposu olarak kullanılmıştır. Ancak daha sonra terk edilmiş ve bakımsızlık nedeniyle özgün özelliklerini kaybetmiştir.

Kilise, doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen bir alanda yer almaktadır. Ancak depo olarak kullanıldığı dönemde yapılan değişiklikler nedeniyle eski görünümünü tamamen yitirmiştir. Ne zaman yapıldığı ve kim tarafından yaptırıldığı ise belirsizdir, ancak Setbaşı semtinin tarihi geçmişinde önemli bir yer tutar.

BURSA’NIN TARİHİ KİLİSESİ: DEMİRKAPI KİLİSESİ

Bursa’nın tarihi dokusunu süsleyen nadir kiliselerden biri olan Demirkapı Kilisesi, Orhan Gazi döneminde (1326-1359) melekler Mikael ve Gabriel adına yapılmıştır. Kilisenin özgün adı “Taxiarhon Kilisesi”dir, ancak Demirkapı semtinde bulunması nedeniyle genellikle “Demirkapı Kilisesi” olarak anılmaktadır.

Doğu-batı yönünde dikdörtgen bir alanda yer alan kilisenin çatısı ahşap kırma çatı ve kiremitle kaplıdır. Kyranthimos’un girişimiyle 1835 yılında Sultan II. Mahmud tarafından tamir edilen kilise, Bursa’nın ayakta kalan ender kiliselerinden biridir.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında nüfus mübadelesi sonucu kilise cemaatini kaybetmiş, 1926’da ise Yılmazipek ailesinin mülkiyetine geçmiştir. 1985’e kadar ipek büküm ve dokuma işlemlerinin yapıldığı bir fabrika olarak kullanılan kilise, zaman içinde farklı amaçlar için kullanılmıştır.

Haber Merkezi