6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenler Bursa’da anıldı

6 Şubat depreminde hayatını kaybeden yurttaşlar, Bursa’da gerçekleştirilen yürüyüşle anıldı.

6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenler Bursa’da anıldı
Yayınlama: 06.02.2024
A+
A-

6 Şubat depremlerinin 1. yıldönümünde tüm Türkiye’de olduğu gibi Bursa’da da depremde hayatını kaybedenler için anma yürüyüşü gerçekleştirildi.

Nilüfer Kent Konseyi önünde bir araya gelen siyasi partiler, STK’lar ve yurttaşlar, Üç Fidan Parkı’na yürüyüş gerçekleştirildi.

Yürüyüş sırasında sık sık “unutmak, affetmek, helalleşmek yok” sloganları atılırken, depremden etkilenen şehirlerin isimleri sayıldı.

Üç Fidan Parkı’nda yapılan basın açıklamasında konuşan Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Neslihan Binbaş, “Depremden sonra yaşama tutunanların acılarını hafifletmenin, yeni katliamlar yaşanmasını engellemenin yolu bu yıkıma neden olanların hesap vermesini sağlamak; kentsel yağmayı, ekolojik yıkımı, sömürü düzenini sürdürerek yeni katliamlara davetiye çıkaran rant ve yağma düzenine son vermektir.” dedi.

DEPREM DEĞİL RANT ÖLDÜRDÜ

Depremin değil, rant ve yağma düzeninin öldürdüğünü vurgulayan Binbaş, insanların hayatını kaybetmesinin nedeninin doğal bir afet olmadığını, sermayenin gözü dönmüş kar hırsıyla kentleri birer mezarlığa dönüştürdüğünü, kentin yaşam alanı olarak değil rant alanı olarak görülüp yağmalandığını, rant odaklı belediyecilik ve kentleşmeyle, imar aflarıyla, kamusal denetimin yapılmamasıyla bu katliamın hazırlandığını ve bu nedenle 6 Şubat depremlerinin asrın felaketi değil, katliamı olduğunu dile getirdi.

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın merkezi hükümet yönünde oy vermezlerse hizmetin gelmeyeceği şeklindeki sözlerine değinen Binbaş, pek çok yurttaşın bu nedenle ölüme terk edildiğini ifade etti.

“SORUMLULAR HESAP VERMEDİ”

Deprem kaçınılmaz olsa da alınacak önlemlerin de kaçınılmaz olması gerektiğini altını çizen Binbaş, “Depremin ilk saatlerinde, ilk günlerinde yapılacak ilk müdahaleler planlanmış olmalıydı. Devlet, bütün olanaklarıyla yaşam kurtarmak üzere seferber olacak şekilde yapılandırılmalıydı. Ama en yetkili kurumlardan AFAD deprem bölgesine ilk iki gün ulaşmadı bile. Kurtarılabilecek pek çok hayat geç kalındığı için kurtarılamadı. Canlarını kurtarabilenlerin acil ihtiyaçları günlerce karşılanmadı. O günlerde çadır dağıtması gereken Kızılay çadır satmaktaydı. Bir yıldır sorumlular hesap vermedi, halkın yaraları sarılmadı.” şeklinde konuştu.

Binbaş, depremin ardından katliamın siyasi sorumlularının ve kamu görevlilerinin hesap vermediğini söyledi. Binbaş konuşmasında halk sağlığının hiçe sayıldığını, deprem amacıyla yardım paraları toplandığını ancak ne için kullanıldığını bilmediklerini, kayıp çocuk ve yetişkinlerin akıbetlerinin de bilinmediğini aktardı.

“TEMEL İHTİYAÇLARA ULAŞIM SINIRLI”

Binbaş konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Depremin üzerinden bir yıl geçti ancak deprem bölgelerinde yeni bir yaşam kurulmuş değil. Barınma, beslenme, sağlık, ısınma ve eğitim gibi en temel insanı haklara ulaşım çok sınırlı. Bir yıldır deprem bölgesinin ihtiyaçları karşılanmıyor.

6 Şubat sonrası deprem tedbirleri alınmazken kentsel yağma, rezerv alan gibi yeni yasal düzenlemelerle devam ediyor.

Deprem bölgesinin bütün ihtiyaçları karşılansın, deprem tedbirleri derhal alınsın. Depremin unutulmaması, yeni yıkımların yaşanmaması için 6 Şubat anma günü ilan edilmeli, afetlerle ilgili alınması gereken tedbirler, alınan tedbirler halka açıklanmalıdır.

Depremin 1. yılında hala barınma hakkına, eğitim, sağlık, ulaşım, beslenme hakkına erişemeyen, işsizlik ve yoksulluğa terk edilen halkın bütün talepleri derhal karşılanmalıdır. Deprem suçlarını işleyenlerin tamamı hesap vermelidir.

“YENİ BİR YAŞAM KURACAĞIZ”

Depremin ilk anından itibaren Türkiye halkları büyük bir dayanışma gösterdi ve dayanışmasını bugüne kadar sürdürdü. Yaşamı üreten emekçiler, deprem bölgesinde öncelikle yaşam kurtarmak ardından yaşamda tutmak için seferber oldu. Dayanışma devam ederken sorumluların hesap vermesi için mücadeleyi büyüttü.

Depremin birinci yılında bir kez daha sözümüz olsun, yıkıntıların arasından yeni bir yaşam kuracağız. Sözümüz olsun tüm sorumlular hesap verene, bu rant düzeni, yağma düzeni, katliam düzeni yıkılana kadar mücadele edeceğiz.

Kentlerimizi, yaşamlarımızı yağmacılara teslim etmeyeceğiz. Kent halkının, kentin emekçilerinin, kentin emek ve meslek örgütlerinin, halk güçlerinin, bilim ve kültür insanlarının söz sahibi olduğu kent yönetimleri, kentler kuracağız. Mücadelemizi ve dayanışmamızı büyüteceğiz.”

Haber Merkezi