CHP, belediyelere yönelik operasyonların birinci yılında “Sandığa Karşı Yargı: Bir Darbenin Anatomisi” başlıklı raporunu yayımladı. Raporda İBB soruşturmasının “hukuki dayanaktan uzak, içeriği itibarıyla spekülatif, çelişkili tanık beyanlarına dayalı” ve “siyasi intikam aracı” olduğu belirtildi. Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci, “AKP sandıkta yenemediği Cumhuriyet Halk Partisi’ni yargı kararlarıyla yenmeye saf dışı bırakmaya çalışıyor” dedi.

CHP Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci, CHP’li belediyelere dönük operasyonların birinci yılında “Sandığa Karşı Yargı: Bir Darbenin Anatomisi” başlıklı bir rapor yayımladı.
Raporda, CHP’li belediyelere yönelik operasyonların ilkinin 30 Ekim 2024 tarihinde Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in tutuklanması olduğu belirtildi.
“Sürecin, yargı eliyle gerçekleştirilen bir darbeye dönüştüğü” kaydedilen raporda, şu ifadelere yer verildi:
“Yargı bağımsızlığındaki erozyon, en somut biçimde seçilmiş yerel yöneticilere yönelik uygulamalarda kendini göstermektedir. Halkın oylarıyla göreve gelen belediye başkanları hakkında açılan soruşturmalar, sabaha karşı ev baskınlarıyla yapılan gözaltılar, uzun tutukluluklar ve nihayetinde görevden almalar, yerlerine kayyım atanması gibi adımlar doğrudan halk iradesine müdahale niteliği taşımaktadır. Merkezi iktidar, mahalli idarelerde sandıkla elde edemediği yetkiyi, yargı ve idari mekanizmaları kullanarak sağlamaya çalışmaktadır. Bu süreç, yalnızca bireysel hak ihlallerine yol açmakla kalmamakta; aynı zamanda milyonlarca seçmenin demokratik tercihini hiçe sayarak yerel demokrasiye büyük bir darbe vurmaktadır.”
Raporda Ekrem İmamoğlu, Zeydan Karalar, Rıza Akpolat, Ahmet Özer ve onlarca siyasetçiyle TÜSİAD yöneticileri, Manifest grubu, Mabel Matiz, Fatih Altaylı, Merdan Yanardağ ve Leman Dergisi de yer aldı.
Raporda yalnızca siyasete yönelik yargı müdahaleleri değil, medyadan kültüre, sanattan iş dünyasına pek çok farklı kişi ve kurum hakkındaki soruşturmalar da incelendi.
İBB soruşturmasının “hukuki dayanaktan uzak, içeriği itibarıyla spekülatif, çelişkili tanık beyanlarına dayalı ve siyasi intikam aracı” olduğunun altı çizilen raporda; özellikle gizli tanıkların ifadelerinin “duydum”, “şöyle söyleniyor”, “böyle olduğu konuşuluyordu” gibi subjektif anlatımlarla sınırlı olduğu, maddi delil ile desteklenmediği ve soruşturmanın bir iddianame düzenlenebilmesi için asgari koşulları yerine getirmediği vurgulandı.
Raporda ayrıca, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklandığı gün olan 23 Mart 2025’te, 15,5 milyon yurttaşın oyuyla CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edildiği belirtilirken, İmamoğlu hakkında İBB Başkanı olduğu 2019 yılından bu yana açılan davalar da sıralandı.
19 Mart operasyonları ve sonrasında gözaltına alınıp tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Ekrem İmamoğlu’nun çalışma arkadaşlarına yönelik hak ihlalleri iddiaları da raporun gündeminde yer aldı. Raporda; “masumiyet karinesini, Anayasa’yı ve yasaları hiçe sayarak verildiği ifade edilen tutuklama kararlarının bir cezalandırmaya dönüşmenin ötesinde, açıkça bir tecrit ve yıldırma yöntemi olarak da kullanıldığı” belirtildi. Raporda şöyle denildi:
“Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık cezaevi koşullarında lösemi hastalığının nüksetmesi riskiyle halen tutuklu. İBB Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu, hakkında adli kontrol tedbiri uygulanırken oğlunun doğum gününde tutuklandı, cezaevindeki ilk haftasında yerleştirildiği pis koğuşu temizledikten sonra her gün yeniden koğuşu değiştirildi. Medya A.Ş. eski genel müdürü İpek Elif Atayman 72 gün tek kişilik hücrede tutulduktan sonra Silivri’den Afyonkarahisar’a 7,5 saat boyunca kelepçeli halde tutularak, zırhlı kabinde sevk edildi. Nikahını cezaevinde kıymak zorunda kalan İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökçe’ye nikah fotoğrafları dahi aylardır verilmedi. İBB İmar Müdürü Ramazan Gülten, eşinin riskli gebeliği döneminde tutuklandı, doğuma katılmasına izin verilmediği için kızı Maya’yı ilk kez açık görüşte kucağına aldı.”
Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci, şunları ifade etti:
“30 Ekim’den bu yana Cumhuriyet Halk Partisi bir yargı kıskacına alınmak istendi. Esenyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer geçtiğimiz yıl bugün tutuklandı ve yerine kayyım atandı. Ardından operasyonlar devam etti. AKP sandıkta yenemediği Cumhuriyet Halk Partisi’ni yargı kararlarıyla yenmeye saf dışı bırakmaya çalışıyor. Bu rapor da bu bağlamda son bir yılın özeti olma özelliğini taşıyor. En başından bu yana tüm belediye başkanlarımızın, belediye bürokratlarımızın ve yol arkadaşlarımızın yanındayız. Bundan sonra da aynı şekilde yanlarında olacağız. Halkın emanetine, yani sandıktan çıkan iradeye sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Tüm baskılar son bulup ülkemizde tam anlamıyla demokratik bir hukuk devleti tesis edilene kadar, yılmadan, geri adım atmadan mücadeleye devam edeceğiz.”
Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın.
Haber Merkezi