TMMOB Bursa depreme ve kaçak yapılara karşı göreve çağırdı

Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ili etkileyen deprem faciasına ilişkin TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu, Bursa Akademik Odalar Birliği’nde basın açıklaması gerçekleştirdi.  Akademik oda başkanlarının hazır bulunduğu açıklamda deprem ve kaçak yapılara dikkat çekildi.

TMMOB Bursa depreme ve kaçak yapılara karşı göreve çağırdı
Yayınlama: 08.02.2023
A+
A-
Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ili etkileyen deprem faciasına ilişkin TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu, Bursa Akademik Odalar Birliği’nde basın açıklaması gerçekleştirdi.  Akademik oda başkanlarının hazır bulunduğu açıklamda deprem ve kaçak yapılara dikkat çekildi.
TMMOB Bursa İKK, BAOB’da Kahramanmaraş merkezli depremi ve kaçak yapılara karşı göreve çağrı niteliğinde basın açıklaması düzenledi. Düzenlenen basın toplantısında akademik oda başkanları hazır bulundu.
‘SANDIKTA DEĞİL MAHKEMEDE HESAP SORACAĞIZ’
İktidara sandıkta değil mahkemede hesap soracaklarını ifade eden Bursa Barosu Başkanı Metin Öztosun, “Hesap sorma yeri ise mahkemelerdir. Bu durumda en kötü ihtimalle olası kasıt vardır. Bilindiği halde önlem alınmamıştır. Mahkemelerde biz bunların hesabını soracağız” diye konuştu.
Şehir Plancıları Odası Bursa Şube Başkanı Murat İlkme, kaçak yapıların ticarileştiğine dikkat çekti. İlkme, “Çalı Bölgesİ’nde sanayi, Ayazma Bölgesi’nde planlı olmasına rağmen konut, Samanlı Bölgesi’nde de fahiş fiyatlarla kiralama ve satışlar yapılıyor. Bu konuya dikkat çekilmesi ve mücadele edilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

TMMOB Bursa İKK Sekreteri ve Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek’in yaptığı açıklamadan satır başları şu şekilde;

‘7 bin 108 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ’

6 Şubat 2023 tarihinde AFAD verilerine göre Kahramanmaraş Pazarcık İlçesi merkezli 7.7 ve Elbistan İlçesi merkezli 7.6 büyüklüğünde meydana gelen depremler Kahramanmaraş başta olmak üzere Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa Illerini de kapsayan geniş bir alanda yıkıma neden olmuş Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinin büyük bölümünde ve İran, Suriye, Irak gibi komşu Ülkelerde de hissedilmiştir. Yapılan tespitlere göre ne yazık ki büyük can kayıplarımızın ve yıkımlanın olduğu anlaşılmaktadır. Açıklamayı gerçekleştirdiğimiz şu saatte elimizde olan son bilgilere göre 7 bin 108 kişi hayatını kaybetti. 5 bin 775 binanın yıkıldı ve 40 bin 910 kişi yaralandı.

Deprem nedeniyle kaybettiğimiz yurttaşlarımızı rahmet, ailelerine ve toplumumuza başsağlığı diliyoruz. Yaralı olarak kurtanılanların bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını, can kaybının artmamasını diliyoruz.

Bölgede halen devam eden depremler, kentsel ve kırsal yapı stokunun aldığı orta ve ağır dereceli hasar ve kış şartları nedeniyle yaşamsal ihtiyaçların giderilebilmesi ve bölge halkının yaşamlarının güvence altına alınabilmesi için afet sonrası acil arama ve kurtarma çalışmalarının ve yardımların yanı sıra, hasarlı yapılaşmalarından kaynaklı risklerinin tespit ve değerlendirmesinin acilen yapılması gerekmektedir.

‘ÖZELLİKLE MARMARA BÖLGESİ’

Kentsel ve kırsal alanlardaki mevcut yapılaşmaların güvenli hale getirilmesi ve öncelikle de tehlike arz eden yapılarının tespit edilerek yıkımı, mevcut yapı stokunun incelenmesi, hasar durumunun uzman meslek mensuplarınca raporlanması acil bir zorunluluktur. Yapılacak bu yapısal tespit ve değerlendirmeler, hasarlı yapıların yaratabileceği risklerin önüne geçilmesi ve azaltılması için mutlak bir gerekliliktir.

Bir deprem coğrafyasında yer alan ülkemiz tarih boyunca birçok kez yıkıcı depremlerle karşı karşıya kalmıştır. Özellikle Marmara Bölgesi’nin coğrafi konumuna bağlı olarak ekonomik ve sosyo-kültürel açıdan merkezi noktada oluşu, bu bölgede yaşanan depremlerin çok daha ağır sonuçlar doğurmasına sebep olmuştur.

‘GÖLCÜK DEPREMİ 2001 KRİZİNİN NEDENİ OLDU’

Cumhuriyet döneminin gerek can ve mal kaybı açısından gerekse sosyal ve ekonomik sonuçları açısından en yıkıcı depremlerinden biri 17 Ağustos 1999 tarihli Gölcük merkezli depremdir. 7,4 büyüklüğündeki bu deprem başta Marmara Bölgesi olmak üzere tüm Türkiye’yi etkilemiştir. Üretim ve ticaret merkezi olarak yurdun her yerinden göç alan bir bölge olması nedeniyle bu deprem tüm yurttaşlarımızı doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemiştir. Depremde 20 binden fazla yurttaşımız hayatını kaybetmiş ve yaralı sayısı 50 bini aşmıştır. Bölgede yaklaşık 113 bini yıkık ve ağır hasarlı olmak üzere toplam 365 bin bina hasar görmüştür.

Deprem nedeniyle ortaya çıkan kayıplann ve hasanın büyüklüğü, sonrası müdahalelerde yaşanan sorunlarla birleşince öyle büyük bir etkiye ulaşmıştır ki 2001 ekonomik krizinin önemli sebeplerinden biri olmuştur Bu sonuçlar depreme bakış açısının değişmesinin gerekliliğini göstermiş ve yalnızca depremden sonra yapılacak müdahalelerin değil, deprem öncesi alınması gereken tedbirlerin önemini ortaya koymuştur. Bu bağlamda plansız-çarpık kentleşmenin, mimarlık ve mühendislik hizmeti almayan, Üretimleri denetlenmeyen “kaçak yapılanın ne kadar büyük tehdit oluşturduğu anlaşılmıştır.

‘DEPREME KARŞI GÜVENLİ BİNA İÇİN OLMAZSA OLMAZ UNSURLAR VAR’

Depreme karşı güvenli bina için olmazsa olmaz unsurlar; doğru zemin analizi, zemin yapısına uygun projelendirme, projelere bağlı olarak gerekli ve kesintisiz denetimi görmüş yapı üretimidir. Öncelikle insaat ruhsatı ve sonrasında uygun yapıldığının göstergesi olan iskan izni olmayan yapılarda, bu unsurlar göz ardı edilmekte, can ve mal güvenliği riske edilmektedir. Nitekim pazartesi meydana gelen depremde tam sonuçlanı henüz görmediğimiz halde gelen güncel bilgilerle bile bu riskin ne kadar büyük olduğu anlaşılmıştır.

‘OY ELDE ETMEK İÇİN ÇIKARILAN İMAR AFLARI’

Ülkemizde çıkarılan tüm imar afları; seçim dönemlerinin ekonomik gelir ve oy elde etmek amacı ile gündeme getirilmiştir. 2018′ de uygulamaya girmiş ‘İmar Barışı’ adı altındaki son yasasıyla bugüne kadar; afete maruz kalabilecek bölgelerde veya dere yataklarında olup olmadıklarına; kıyı alanları, tarım arazileri, orman alanları, içme suyu havzaları ve tarihi, doğal, arkeolojik sit alanları üzerine inşa edilip edilmediklerine bakılmaksızın; 3 milyon 119 bin 947 kaçak ve imara aykın yapı için 26 milyar 151 milyon 389 bin 263 TL yapı kayıt belge bedeli alınarak yurttaşlara riskli yapıları kullanma izni verilmiştir. Yapı güvenliği olmayan, planlama, mimarlık ve mühendisilk süreçlerinden geçmemiş, teknik olarak sağlık ve güvenlik koşulları belirsiz toplam 7 milyon 393 bin 413 bağımsız bölüme bu yasaya bağlı olarak belge düzenlenmiştir.

Genelde seçim dönemlerinde göz yumulan tüm bu yapı stoğu üretimini yine seçim dönemlerine yakın kıyı alanları, tanım arazileri, orman alanları, içme suyu havzalan ve tarihi, doğal, arkeolojik sit alanları üzerine inşa edildiğine bakılmaksızın Yurttaşlann mağduriyeti gerekçe gösterilerek gündeme getirilen “imar afları” ile yasal hale getirmek alışılagelmiş düzen olmuştur.

Yine bu düzende Meslek Odaları, Sivil Toplum Kuruluşlar ve yurttaşlar tarafından açılan hukuk davalanında yargı tarafından planları ve ruhsatı iptal edilen, ayrıcalıklı imar hakları verilerek her biri bir “kent ve çevre suçu niteliğinde yükselen yapılar üretmek de çok kolay hale gelmiştir.

‘İMAR BARIŞI TEKLİFLERİ İLE KAÇAK YAPILAR ARTTI’

Tüm bunlar bilinmesine rağmen 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilleri Genel Seçimi sürecine girilen şu günlerde gerek farklı siyasi partilerce ortaya atılan İmar Barışı önergeleri gerekse seçim dönemlerine ait esnek yaklaşımlanın oluşacağının beklentisi ile ne yazık ki Türkiye’ nin pek çok ilinde olduğu gibi Bursa’ da yine kaçak, uygunsuz ve denetimsiz yapı üretimi hız kazanmıştır.

Pek çok kurumda olduğu gibi Odalarımızda da deprem, güvenli yapı üretimi, doğru planlama ve kentleşme vb. konularda yoğun çalışmalar olmuş, deprem kongreleri, çalıştaylar düzenlenmiş, raporlar hazırlanmış; kamuoyunu aydınlatacak, bu konularda farkındalığı ve bilindi artıracak çalışmalar yapılmıştır. Yıllara dayanan bu çalışmalar birleştirilerek strateji ve eylem planlanı üretilmiştir. Dolayısıyla deprem riski altındaki ülkemizde ve dolayısıyla ilimizde yapılması gerekenler kadar yapılmaması gerekenler de çok nettir.

‘İVEDİLİKLE HAREKETE GEÇİLMESİNİ İSTİYORUZ’

Bu bağlamda Bursa Valiliği başta olmak üzere tüm Kaymakamlıklara, Bursa Büyükşehir Belediyesi’ ne, İlçe Belediyelerine, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ ne, Organize Sanayi Bölgeleri Müdürlüklerine toplumun sağlığını ve can güvenliğini tehlikeye atan kentsel gelişmelere yol açacak, doğa olaylarının afete dönüşümüne ve pek çok insanın hayatını kaybetmesine neden olacak kaçak ve uygunsuz yapı üretiminin Önlenmesi için gereken tedbirlerin alınması, izinsiz ve mevzuat dışı faaliyetlerde bulunanlarla ilgili gerekli ve caydırıcı cezai işlemlerin yapılması ve bu doğrultuda ivedilikle harekete geçilmesi için çağda bulunuyoruz.

‘GÜVENSİZ YAPI VE RANT İMARLARININ TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’

TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu olarak ilimizde kaçak yapı üretimi başta olmak üzere teknikten uzak güvensiz yapı üretimine neden olan ve aynı zamanda haksız rant sağlayan tüm imar hareketlerinin takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz. Tekrar Kahramanmaraş Depremi nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yaralılara acil şifalar ve göçük altında kalanların bir an önce sağ salim kurtanılmasını diliyoruz.

Açıklamaya destek veren odalar ise şu şekilde;

TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu
Bilgisayar Mühendisleri Odası
Çevre Mühendisleri Odası Elektrik Mühendisleri Odası
Gıda Mühendisleri Odası
Harita ve Kadastro Müh. Odası
İçmimarlar Odası
İnşaat Mühendisleri Odası
Jeofizik Mühendisler Odası
Jeoloji Mühendisleri Odası Kimya Mühendisleri Odası
Maden Mühendisleri Odası
Makina Mühendisleri Odası
Metalurji ve Malzeme Müh. Odası
Meteoroloji Mühendisleri Odası
Mimarlar Odası
Orman Mühendisleri Odası
Peyzaj Mimarlar Odası
Şehir Plancıları Odası
Tekstil Mühendisleri Odası
Ziraat Mühendisleri Odası

Haber Merkezi