Depremlerde can kaybı 50 bin 783’e yükseldi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş merkezli depremlerde can kaybının 50 bin 783’e yükseldiğini açıkladı.

Depremlerde can kaybı 50 bin 783’e yükseldi
Yayınlama: 22.04.2023
A+
A-

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerde can kaybının arttığını duyurdu.

CNN TÜRK’te açıklamalarda bulunan Soylu, Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinde can kaybının 50 bin 783’e yükseldiğini açıkladı.

Soylu, ölenlerin 7 bin 302’sinin göçmenler olduğunu söyledi.

Soylu, “Başından itibaren Adalet Bakanlığımız, savcılıklarımız, nüfus genel müdürlüklerimiz, köylerde hayatını kaybedip de ilçenin savcısından ölüm raporu almadan defnedilenler var. Burada göçmen olup vefat eden 7302 kişi var. Toplamda vefat sayısı 50 bin 783” dedi.

Soylu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Türkiye bir huzur ortamında bayramını devam ettiriyor. Büyük afet yaşandı. Depremin başından itibaren 65 gün kesintisiz kaldık. 81 valimiz orada afetzede vatandaşlarımızla bayramlaşma yapıyor. Doğal olarak bir de seçim var. Seçimde olaylar olur. Bu muhtar seçiminde de olur genel seçimde de olur. Seçime 22 gün kaldı. 69 olay oldu. İYİ Parti’nin saldırı olarak nitelediği olayda deliller var, delillerin tek bir tarafı yok. Tansiyonu yükseltecek açıklamalarda bulunursanız herkesi ilgilendiren, itham eden sonuçlarla karşı karşıya kalınır. İYİ Parti’nin başkanı çıktı, “Ben buraya koruma almadan geldim” dedi. Herkes korumasız geziyor zaten. Tüm toplumu germeye çalışılan süreç yaşandı. Başka bir hale taşındı olay. Biz bunları seçim olayları olarak değerlendiririz. Bunu siyaset yükseltmez. Bahçelievler’deki saldırı sonrası sağ duyulu açıklama yapıldı. Kan davasına dönüştürücü açıklamalar olursa olay yükselir. Dünyanın her yerinde böyle olaylar oluyor. Dün akşamki olay son dönemlerdeki karşı karşıya kaldığımız organize suç örgütlerinin yaptığı olaylardan. Buna benzer bir olay olarak görüyorum. Kasklı olur, elinde silah olursa birileri tarafından yaptırılmış olay olabilir. Meselenin her türlü boyutuna bakmak lazım. Hem İstanbul Emniyeti, hem savcılık işin peşinde. 2021 ve 2022’de faili meçhul yoktur. Bütün cinayetler çözülmüştür. Polis ve jandarma teşkilatının geldiği nokta üst düzeydedir. Deprem sonrası seçim sürecine girdiğimiz için tansiyon çok yüksek seviyede ilerlemiyordu. Ta ki İYİ Parti’ye isabet eden mermi olayına kadar. Tansiyonun belli bir seviyede ilerleyeceğini düşünüyoruz. Güvenlik birimlerimiz 8 bölgeye gittiler ve seçimler öncesi, seçim günü ve seçim sonrası için 3 ayrı tedbir alınacak. Gerekli tüm tedbirleri alan bir süreci yürütüyoruz. Seçimin huzurunu alt üst edecek birkaç asayiş olay dışında olayla karşılaşmış değiliz.

AVRUPA’NIN BİZİM GİBİ KOMŞULARI YOK: Türkiye turizm açısından rekor kırdı. İhracatta rekor kırdı. Geçen yıl Doğu ve Güney Doğu’da üniversite öğrencisi açısından rekor kırdı. Kış turizminde rekor kırdık. Türkiye tarihinin en güzel günlerini yaşıyor. Avrupa’nın kaçak göçmen endişesi yaşadıklarını hepimiz biliyoruz. Avrupa’nın bizim gibi komşuları yok. Bizim otoritesi olmayan komşularımız var. Buna rağmen Türkiye kendi istikameti açısından önemli adımlar atıyor. Gezi olaylarını yaşamış ve takılıp kalmamış. İstanbul Havalimanı’nı yapmayın diyorlar. Erdoğan’ın İstanbul Havalimanı’nı, Kuzey Marmara Otoyolu’nu yapmadığını düşünelim. Yavuz Selim Köprüsü’nün olmadığını düşünelim. Burası İpek Yolu’nun kalbi olacak.  Bütün maliyetlerle karşı karşıya kalmasına rağmen, Türkiye bu maliyeti ödedi. Mahallenizdeki evlerin, okulların yıkıldığını yakıldığını düşünsenize. Türkiye 2012’de Gezi olaylarından sonra yatırımların kesilmesi için bir dizi olaylarla karşı karşıya kaldı. Bir de dünyanın elinde olmayan salgın eklendi. Dünyanın en büyük göç dalgası ile karşı karşıya kaldık. Bunun her türlü maliyeti var. Amerika, yanı başımızda terör devleti kurmak istiyor. Bu terör devletini kurduğu andan itibaren maliyeti var. Önlem alıyoruz. Buna karşı 4 büyük operasyon yaptık.

BİR AMERİKALI OLSAM BU HALE ÜZÜLÜRÜM: Amerika kalkmadan bu risk kalkmaz. Afganistan’ı ne hale getirdi. Bir Amerikalı olsam bu hale üzülürüm. İnsanlar uçakların tekerlerinden sarktı. Irak’ın kendisini toparlaması, Suriye’nin kendisini toparlaması kolay bir olay değil. Kalıcı maliyetler var. Bu kolay bir iş değil. Amerika uzun zamandan beri terör devletini kurmak istiyor. 40 yılı aşkındır Türkiye mücadelesini veriyor. 86 tane dağlarda terörist kalmış. Türkiye bunun mücadelesini veremeyecek mi… Dün Hakkari’deydim, orada Kato Marinos bölgesi terör örgütünün lojistik bölgesiydi. Biz Kato’ya operasyon yaptığımızda yüzlerce terörist vardı. Oranın lojistik kaynağı aktarımını engelledik. Hem lojistik hem insan kaynağı aktarımını kestik. Şu anda orası bizim çinko ithalatımızı gerektirmeyecek madene sahip. Şırnak bir petrol şehri haline geliyor. 6 milyon insanı terör koridoru olarak nitelenen bölgede barındırıyoruz. Orada bu insanların tutulmadığını düşünün. Ya bu insanlar öldürülecek, hapse konacak ya da Türkiye’ye gelecekler. Türkiye ekonomisini buna rağmen ayakta tuttu. Türkiye kafa karışıklığı yaşasa 6-8 Ekim olaylarından sonra başka şeyler olabilirdi. 450 yatırımcı Diyarbakır organize sanayi sitelerinde sıra bekliyor yatırım için. Sadece 2023’te 31 terör olayı engellendi. PKK, fark etmeksizin Kürt’üne de Arap’ına da eylemlerini yaptırabiliyor. Onlarca olayı yakalıyoruz. Fransa, Amerika ve Avrupa’nın başka ülkeleri burada eğitim veriyorlar.

BU HATTI KAYBEDERSENİZ TÜRKİYE’NİN BÖLÜNMESİ BAŞLAR: Avrupa, PYD’yi destekliyor. ‘Biz onları terör örgütü olarak görmüyoruz’ diyorlar. Yüzlerce tırlık yardım yaptılar. Türkiye, tek bir vatandaşı da kalsa bu devleti kurdurmaz. Bunun bugünün işi olduğunu düşünürsek yanılırız. Siz bu hattı kaybederseniz Türkiye’nin bölünmesi başlar. İki büyük destek var, biri fiili destek biri örtülü destek. En büyük desteği Amerika ve Fransa veriyor. Biz Amerika’ya karşı bir bağışıklık sağladık. Bu ülkenin cumhurbaşkanını öldürmeye çalıştılar. Uçağının nereden gittiğini açığa çıkardılar. Garip Fransa’nın nerede bir bağışıklığı olacak. Avrupa Birliği iki başkan vekilinden biri, güzel bir söz söyledi. ‘Kral çıplak’ dedi. ‘Biz ticaretimizi Çin’e, enerjimizi Rusya’ya güvenliğimizi ABD’ye bağladık’ dedi. Türkiye’nin bugünkü durumuna ‘tam bağımsızlık’ deniyor. Siz enerjinizi bağımsızlaştırırsanız, havalimanınızı yaparsanız, köprülerinizi yaparsanız bu tam bağımsızlık yolunda attığınız adımlardır. Kanada bize ambargo koymuştu. Amerika bize ambargo koydu. Türkiye’yi kısıtlamaya çalıştılar. Bunlar birbirlerinin maskelerini çaldılar. Aşı vermediler. Bir kendimize bakalım bir de onlara bakalım. Biz bugün Afrika’da varız. Hem enerji yataklarını hem insanları sömürmüşler.

MADEM GÜVENSİZ BİR ÜLKE BU KADAR TURİST NASIL GELDİ?: (Liderlere yönelik güvenlik önlemi) Bu konuda bir iki beyanat oldu. İlk beyanatı yapanı biz emniyete çağırdık. Kendisini de tanırım. ‘Ben sağdan soldan duydum’ dedi. Ana muhalefet partisinin yönlendirdiği bir kişi bu. Siyasetin sorumluluğunu taşıması gereken bir alan bu. Kılıçdaroğlu ‘beni dinliyorlar’ dedi. Aynen Suriye gibi, aynen Irak gibi Türkiye’nin otoritesini zedelemek istiyorlar. Türkiye terör örgütleri ile uğraşıyor. Etrafındaki bu ateş çemberine rağmen güvenliği en üst düzeyde tutmaya çalışıyoruz. Kılıçdaroğlu ‘Türkiye güvensiz ülke’ dedi. Madem güvensiz bir ülke bu kadar turist nasıl geldi?

TÜRKİYE DIŞ POLİTİKASINDA ÖNEMLİ BİR NOKTAYA GELDİ: Yunanistan özellikle gerilen ilişkileri düzeltmek istiyor. Bakanları geldi, hep beraber konuştuk. Sayın cumhurbaşkanımız onlara farklı bir jest daha yaptı. Onların istediği bir jestti. Biz ilişkilerin gerilmesini istemeyiz. Ama onlar da okyanus ötesinin politikalarına geliyorlar. Ama biz onlara açık ve net konuşuyoruz. Şeffaf konuşuyoruz. Türkiye dış politikasında önemli bir noktaya geldi. Karnından konuşan Türkiye yok artık. Yunanistan’la ilgili ilişkilerini de bir noktaya taşımak istiyor. Dışişleri Bakanımız da olumlu politikalar izliyor. Türkiye sağ duyulu politika izliyor. Lavrio meselesini izliyoruz. Benim de takibimde. O heyetin içinde bizim arkadaşlarımız da var. Terör meselesi olduğu için. Henüz o aşamaya gelinmiş değil. Beklediğimiz alanlarda atılmış adım yok.

DEPREMLERDE CAN KAYBI 50 BİN 783: Başından itibaren adalet bakanlığımız, savcılıklarımız, nüfus genel müdürlüklerimiz, köylerde hayatını kaybedip de ilçenin savcısından ölüm raporu almadan defnedilenler var. Burada göçmen olup vefat eden 7 bin 302 kişi var. Toplamda vefat sayısı 50 bin 783.

BÜTÜN GÜVENLİK RADARLARINI AÇMIŞ DURUMDAYIZ: (Deprem bölgesinde seçim güvenliği) YSK ve Adalet Bakanlığı ile takip ediyoruz. YSK bizden seçimin güvenliğini talep eder. Oy kullanma öncesi hazırlıkların yapılmasını ister. Okulun dış güvenliğinin alınması istenir. Biz bunu sağlarız. Oy torbalarının sandık başkanları tarafından getirilmesinde güvenlik önlemlerinin alınması istenir. Biz bunların hepsini sağlarız. Bu benim İçişleri Bakanı olarak 6. seçimim. PKK, insanlara baskıyla oy kullandırttı. El altından son 3-4 gece önce gidip siyasi baskı yaparlar. ‘Seni biliyoruz’ diye baskı yaparlar. Bütün güvenlik radarlarını açmış durumdayız. Köylere kurduğumuz konteynerleri almayacağız, köylerimizde kalacak. Farklı amaçlarla kullanabilirler. Afet bölgesine seçimlerle ilgili de konteyner yaptırıyoruz. Kritik yerler Hatay Antakya ve Defne. Antakya’nın 3’te 2’si yok şu an. Dağın eteklerinde bulunan mahallelerde hayat devam ediyor. Seçimler için her türlü tedbiri düşünüyoruz. ”

Haber Merkezi