İzmir’in Ödemiş ilçesinde yaşayan Ş.M. isimli erkek çocuk yüzde 50 zihinsel engelli. Aynı mahallede yaşayan 8 kişi Ş.M.’yi 10 boyunca cinsel istismara maruz bıraktı. Ş.M. yaşadıklarını kuzenine anlattı. Açılan dava sonucunda bir kişi bile tutuklanmadı. Mahkeme sürüyor.
İzmir’de yüzde 50 zihinsel engelli Ş.M. isimli çocuk 10 yıl boyunca sistematik olarak cinsel istismara maruz bırakıldı. Ş.M. yaşadıklarını 10 yıl kadar korkudan sakladığını belirtti. Ödemiş ilçesine bağlı Ovakent Mahallesi’nde yaşanan olayda şüpheli 8 kişi var.
Yaklaşık iki yıl önce Ovakent’ten ayrılarak Kuşadası’na akrabası Z.V.’nin yanına taşınan Ş.M., suskunluğunu burada da sürdürdü. Gazeteduvar’dan Cihan Başakçıoğlu’nun haberine göre istismara uğrayan Ş.M.’nin eve gelen bazı kişilerden rahatsız olduğunu ve köye dönmek istemediğini fark eden Z.V., durumu araştırmaya başladı. Bu süreçte mahalleden bir kişi Z.V.’ye “Abla, Ş.M. köye gelmesin zaten. Deveci İ.Ö. çocuğa cinsel istismarda bulunuyor” şeklinde uyarıda bulundu. Diğer mahallelilerin anlatımlarını da dinleyen Z.V., olayın daha önce eski muhtar tarafından jandarmaya bildirildiğini ancak herhangi bir işlem yapılmadığını öğrendi.
Z.V., öğrendiklerinin ardından Ş.M.’den başından geçenleri anlatmasını istedi. Z.V.’nin teşvikiyle “Kızmayacaksınız değil mi” diyerek yaşadıklarını anlatan Ş.M., mahalleden C.İ., F.Ö., S.Ö., İ.Ö.,H.Ç., H.Y., M.Ş. ve M.I. isimli kişilerin kendisine sistematik olarak cinsel istismarda bulunduğunu söyledi. Ş.M. 12 yaşından itibaren 10 yıl boyunca maruz bırakıldığı istismarı tüm ayrıntılarıyla anlattı. Üstelik istismarda bulunduğu iddia edilen H.Ç. isimli şahsın, infaz koruma memuru olarak görev yaptığı ortaya çıktı.
Ş.M.’nin anlatımları sonrası olay yargıya taşındı. İlk olarak 21 Haziran 2021 tarihinde poliste ifadesi alınan Ş.M., daha sonra 7 Aralık 2021’de Ödemiş Cumhuriyet Savcılığı’nda psikolog eşliğinde ifade verdi. Ş.M.’nin anlatımlarına ilişkin görüş bildiren psikolog, mağdurun ifadesine itibar edilebileceğini raporladı. Mağdur Ş.M.’ye Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından verilen 21 Haziran 2021 tarihli raporla da fiziki muayenede istismar belgelendi. Raporda istismarın yanı sıra “harici beden muayenesinde darp cebir bulgusuna rastlanmadığı” da belirtildi. Soruşturma aşamasında ifadesi alınan sekiz kişi ise iddiayı reddetti.
Soruşturmanın tamamlanmasının ardından iddianameyi hazırlayan savcılık, Ş.M.’nin 12 yaşından itibaren, 2009-2019 yılları arasında, cinsel istismara uğradığını belirtti. İddianamede şüphelilerin “cinsel istismar” ve “hürriyetten yoksun kılma” suçlarından cezalandırılmaları istendi.
Yine Ş.M.’ye Eylül 2020’de “sınır mental retardasyon” tanısı konulduğu, Ş.M.’nin gerçeği değerlendirme yetisinin sağlam olduğu, konuşmasının anlaşılır ve amaca yönelik olduğu ancak ay ve mevsimleri bilmediği, tekrarlayan cinsel istismar olaylarında ruhsal açıdan kendisini savunacak güçte olmadığı, sonuç itibariyle mağdurun beden ve ruh bakımından kendini savunamayacağı belirtildi. Ayrıca Kuşadası Sulh Hukuk Mahkemesi, engel durumundan dolayı Ş.M.’nin kuzeni Z.V.’yi vasisi olarak atadı.
İddianamenin kabul edilmesinin ardından açılan davanın ilk duruşması ise 17 Haziran’da Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya iki sanık sağlık problemlerini gerekçe göstererek katılmadı. Sanık ve tanık beyanlarının dinlendiği duruşmada savcı tutuklama istedi. Ancak mahkeme tutuklama kararı vermedi. 17 Ekim’de görülen ikinci duruşmada ise ifade veren tanıklar yaşanan istismarı anlattı.
Bu duruşmada da mahkeme tanık ifadelerine rağmen herhangi bir tutuklama kararı vermedi. Mahkeme ayrıca Ş.M.’nin beyanlarına itibar edilip edilmeyeceğine dair Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasına karar verirken, dava 25 Ocak 2023’e ertelendi.
Son olarak Adli Tıp Kurumu’ndan beklenen rapor da dosyaya eklendi. Adli Tıp Kurumu engelli Ş.M.’nin “beyanlarına itibar edilebileceği” yönünde rapor verdi. Raporda, “Kurulumuzca 07/10/2022 tarihinde yapılan muayenesinde herhangi bir akıl hastalığı veya zeka geriliği saptanmadığı, dava dosyasının incelenmesinde iddia edilen olay tarihinde mağdurun doğum kaydına göre 12 (on iki) yasını bitirmemiş olduğunun anlaşıldığı, çocukların 12 (on iki) yasın bitiminden evvel (cinsel İstismar) olayının hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilecek ve olaya ruhsal yönden mukavemet edebilecek psikoseksüel olgunluğa erişmemiş olduğu klasik tıbbi bilgiden olduğu, bu duruma göre Ş.M.’nin 12 (on iki) yaşının bitiminden evvel (11/10/2009 öncesinde) mağduru bulunduğu olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayacağı, fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olamayacağı, 12 (on iki) yaşının bitiminden sonraki mağduru bulunduğu olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabileceği, fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olduğu, beyanlarına itibar edilebileceği” denildi.
Haber Merkezi