Cargill’e ait 3 ruhsat iptal edildi: Mevcut tesislerin hukuki dayanağı kalmadı

Bursa’da faaliyet gösteren Cargill şifketine karşı verilen hukuk mücadelesinde yeni bir aşamaya gelindi. Cargill’e ait 3 adet ruhsatın, hukuki dayanağı kalmadığı gerekçesiyle iptal edildiğini açıklayan Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Kurulu Üyesi Av. Erol Çiçek, “Bu durumda mevcut tesislerin de hiçbir hukuki dayanağı kalmamıştır.” dedi.

Cargill’e ait 3 ruhsat iptal edildi: Mevcut tesislerin hukuki dayanağı kalmadı
Yayınlama: 01.03.2023
A+
A-

Bursa’da mısırdan nişasta bazlı şeker üreten Amerikan Cargill şirketine karşı verilen hukuk mücadelesi sürüyor. İlk olarak 1997 yılında başlayan ve 26 yıldır süren davayla ilgili süreç yeni bir aşamaya gelirken bugün Bursa Barosu, Ziraat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası ve DOĞADER ortaklığında düzenlenen basın toplantısıyla gelinen son aşamaya dair bilgi verildi.

Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Kurulu Üyesi Av. Erol Çiçek’in yaptığı açıklamada 1/25.000 ölçekli İznik Gölü Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının iptali üzerine, dava konusu edilen Cargill’e ait 3 adet ruhsatın, hukuki dayanağı kalmadığı gerekçesiyle iptal edildiği açıklandı. Çiçek, “Bu durumda mevcut tesislerin de hiçbir hukuki dayanağı kalmamıştır.”

Bursa Valiliği ve Orhangazi Belediyesi’nden verilen yapı kullanım, çalışma izin ve ruhsatlarının iptaliyle hukuki dayanağı kalmayan tesisin mühürlenerek çalışmasının durdurulması ve yıkılmasının talep edildiğini aktaran Çiçek, “AİHM Cargill kararında, sürecin tamamının hukuka aykırı olduğunu, yargı kararlarının uygulanmadığını, bunun da hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu tespitini yapmıştır. Bu karar sonrası Cargill süreci Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından ‘yoğunlaştırılmış izleme’ye alınmıştır. Uzun dönemde Türkiye’nin kararları uygulamamakta ısrarcı olduğu kanaatine varılırsa, meselenin bir ‘ihlal’ prosedürü altında tekrar AİHM önüne getirilmesi mümkün olabilecektir.” şeklinde konuştu.

DSİ verilerine göre Cargill’in yılda 1 milyon 458 bin ton su kullandığını ve bu suyu 120 ila 155 metre derinlikli kuyularla stratejik yeraltı sularından çektiğini kaydeden Çiçek, hem dünyanın hem de Türkiye’nin iklim krizi tehdidi yaşarken, stratejik yeraltı sularının çok uluslu şirketin sömürüsüne teslim edilemeyeceğini söyledi.

Haber Merkezi