Bursa’da 600 yıldır yanan fener: Gezek

Bursa’da 600 yıldır süregelen bir müzik ve dayanışma geleneği olan “Gezek”, bugün de kültürel değerlerini yaşatarak varlığını sürdürmeye çalışıyor. Başlangıcı Selçuklu dönemine kadar uzanan gezek, Bursa’da Türk Sanat Müziği tutkunlarını bir araya getirmeye devam ediyor. Yeşil Bursa Sevgi Gezeği Başkanı Mehmet Örnekal, gezeğin tarihsel sürecini ve ritüellerini aktardı.

Bursa’da 600 yıldır yanan fener: Gezek
Yayınlama: 29.11.2024
A+
A-

Ebru Taşdemir

Türk Sanat Müziğini yaşatmak, icrasını yapmak, birlik ve beraberliği sağlayan gezek, aynı zamanda üyeler ve ihtiyaç sahipleri arasındaki dayanışmayı da sağlıyor.

Kökeni 600 yıl öncesine dayanan ve Bursa’da hala yaşamaya devam eden çok sayıda gezek mevcut. Bunlardan bir tanesi de 1991 yılında kurulan Yeşil Bursa Sevgi Gezeği.

“BURSA’YA HAS BİR OLGU”

Yeşil Bursa Sevgi Gezeği Başkanı Mehmet Örnekal, 30 üyeye sahip olduklarını ifade ederken gezeğin tarihsel sürecini şu sözlerle aktarıyor: “Gezek Bursa’ya has bir olgu. Yaklaşık 600 yıllık bir gelenek. Selçuklu dönemine kadar dayanmaktadır. O dönemde şehrin ileri gelenleri, şehrin sorunlarını çözebilmek için bir araya gelir, toplantılar yapar, yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmeye çalışırlardı. İlerleyen dönemlerde bunun içine müzik girmeye başlamış ve ondan sonra Türk Sanat Müziğini icra etmeye başlamışlar.”

ÜNLÜ İSİMLERİN KATKILARI

Gezek geçmiş yıllarda aynı zamanda pek çok ünlü sanatçının eserlerini seslendirdiği, icra ettiği bir topluluk. Örnekal; Zeki Müren, İnci Çayırlı, Mustafa Birgit ve Erdinç Çelikkol gibi usta sanatçıların Bursa’da gezek kültürünün gelişmesinde önemli katkıları olduğunu ifade ediyor.

KIRMIZI FENERİN ÖNEMİ

Gezek kültürü, eski dönemlerden günümüze kadar geleneklerine sahip çıkarak devam ediyor. Gezeğin gerçekleştiği evin kapısına asılan fener, bu geleneğin önemli sembollerinden birisi. Örnekal, fenerin önemini şu sözlerle anlatıyor:

“Sembol olarak bir kırmızı fenerimiz var. Eski dönemlerde iletişim araçları olmadığından, gezek hangi evde yapılacaksa o evin dış kapısına fener asılırdı. Böylece o sokağa giren kişiler, gezeğin o evde olduğunu anlardı.”

DAYANIŞMA VE YARDIMLAŞMA TOPLULUĞU

Musiki severleri bir araya getiren, her meslekten üyeye sahip olan gezek aynı zamanda bir dayanışma ve yardımlaşma topluluğu. Örnekal, “Gezek olarak toplandığımız andan itibaren herkes üzerindeki ceketini çıkarır, herkes sivil olarak birbirine eşdeğerdedir. Gezek yardımlaşma ve dayanışma içinde olan bir gruptur. İhtiyacı olanlara yardım sağlıyoruz, burs veriyoruz. Gerekirse belirli dönemlerde derneklerle bir araya gelip konserler yapıyoruz. Buradan elde edilen geliri de ilgili derneklere veriyoruz” sözleriyle gezeğin dayanışma ve yardımlaşma boyutuna da vurgu yapıyor.

BİR GEZEK AKŞAMI

Ud, kanun, keman, klarnet, ritim eşliğinde yapılan Gezek fasılla başlıyor. Örnekal bir gezek akşamının nasıl gerçekleştiğini, “Gezek, fasılla başlar. Fasılı yöneten kişiye hanende derler. Hanende arkadaşımız o akşam hangi makamda gezek yapılacaksa şarkıları hazırlar ve listeler dağıtılır. Yaklaşık 40 dakika fasıl yapılır. Fasıl bittikten sonra arada gezek sahibinin ikramları olur. Yarım saatlik aradan sonra ikinci bölüme geçilir. İkinci bölümde de ferdi olarak şarkı söylemek isteyen arkadaşlar şarkılarını okurlar. En sonunda da günün stresini atmak amacıyla oyun havalarıyla gezeği bitiririz” sözleriyle anlatıyor.

GEZEK ÜYELİĞİ

Gezeğe üye olmak için belli şartları taşımak gerekiyor. Örnekal gezeğe üye olmak isteyenlerin, ilk önce gezek yönetimine başvurmaları gerektiğini ve birkaç hafta gezeğe devam etmeleri gerektiğini, daha sonrasında hal ve tavırlarına bakarak gezeğe kabul ettiklerini ifade ederek, kendisinin üyelik süreci hakkında şu bilgileri aktardı: “İlk gezeğimiz 1991 yılında Kemer’de yapıldı. Ben oraya misafir olarak dahil oldum. Ondan sonraki sene de üye oldum. 1992 yılından bu yana gezek üyeliğim devam ediyor.”

GEZEK TAKVİMİ

Gezek, genellikle tatil aylarının bitimi ve okulların açılmasıyla başlıyor. Mayıs veya Haziran ayında, okulların kapanışıyla da son buluyor. Örnekal, bunun ardından üyelerin eşleriyle ve çocuklarıyla birlikte tatil yaptıklarını aktarıyor. Örnekal, bunun eşler ve çocuklar arasındaki kaynaşmayı sağladığını, her türlü acı ve tatlı olayda birbirlerine destek olduklarını söylüyor.

GÖNÜL İŞİ

Gezeklerin, pandemiye kadar evlerde yapıldığını ancak sonrasında dış mekanlarda düzenlendiğini belirten Örnekal, genç neslin bu geleneğe ilgisizliğini ise şu sözlerle aktarıyor:

“Esasında bu bir gönül işi. Türk Sanat Müziğini sevenlerin aramıza katılmasını arzu ediyoruz. Bizim yaş grubumuz 65 civarında. Kendi üyelerimiz yaşlanıyor. Yeni üyelerimiz de oluyor, ancak vefat eden üyelerimizin çocukları dışında genç nesil bu geleneğe ilgi göstermiyor. Gezek, kapalı bir topluluk. Çok fazla tanıtım yapamıyoruz. İlgi duyanları aramızda görmek isteriz.”