Bülent Ecevit kimdir?

Türkiye siyasi tarihinde önemli yere sahip olan olan Türkiye eski başbakanlarından Bülent Ecevit’in hayatını kaybedişinin 16. yıl dönümü. Bülent Ecevit siyasetçi kimliği ile öne çıksada İngilizce’den Türkçe’ye çevirdiği eserler ve yazdığı şiir ve yazılarla edebiyat alanında adından söz ettirmiştir. 

Bülent Ecevit kimdir?
Yayınlama: 05.11.2022
A+
A-

Türkiye siyasi tarihinde önemli yere sahip olan olan Türkiye eski başbakanlarından Bülent Ecevit’in hayatını kaybedişinin 16. yıl dönümü. Bülent Ecevit siyasetçi kimliği ile öne çıksada İngilizce’den Türkçe’ye çevirdiği eserler ve yazdığı şiir ve yazılarla edebiyat alanında adından söz ettirmiştir. 

Bundan 16 yıl önce bugün 81 yaşında hayatını kaybeden Bülent Ecevit’in 81 yıllık yaşamına neler sığdırdığını,  Türkiye siyasetindeki yerini, yaptığı işleri ve özel yaşantısında merak edilenleri bu yazımızda derledik. CHP’nin seçim kampanyası sırasında yaşlı bir kadının sarf ettiği “Karaoğlan nirede ha evlatlar, Karaoğlan’ı görmek istiyom” cümlesinden sonra Ecevit, Türk siyasi sahnesinin “Karaoğlan”ı olarak anılmaya başlamıştır. İşte Karaoğlan’ın hayatı.

BÜLENT ECEVİT’İN HAYATI

28 Mayıs 1925 tarihinde İstanbul’da doğmuştur, tam ismi Mustafa Bülent Ecevit’tir. Babası Kastamonu doğumlu Fahri Ecevit, Ankara Hukuk Fakültesi’nde adli tıp profesörüydü. İstanbul doğumlu olan annesi Fatma Nazlı Hanım ise ressamdı. Bülent Ecevit 1944 yılında Robert Koleji’nden mezun oldu ve aynı yıl içinde çalışma hayatına Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nde çevirmenlik yaparak başladı. Ecevit ayrıca 1946 yılında, Robert Kolej’den sınıf arkadaşı olan Rahşan (Aral) Ecevit ile hayatını birleştirdi.

1957’de Rockefeller Foundation Fellowship Bursu ile ABD’ye giden Bülent Ecevit Harvard Üniversitesi’nde sekiz ay sosyal psikoloji ve Orta Doğu tarihi üzerine incelemeler yaptı. 

1950’lerde “Forum” dergisinin yazı işleri kadrosunda yer aldı. 1965’de “Milliyet” gazetesinde günlük yazılar yazdı. 1972’de aylık “Özgür İnsan”, 1981’de haftalık “Arayış”, 1988’de aylık “Güvercin” dergilerini çıkarttı.

BÜLENT ECEVİT’İN SİYASİ YAŞAMI

1954 yılında katıldığı Cumhuriyet Halk Partisi’ne yıllarca hizmet etti, 1957’de Ankara’dan milletvekili seçildi. Kurucu meclis üyeliği yaptığı ve yıllar boyunca farklı şehirlerden milletvekili seçildiği CHP’nin 33 yıllık başkanı İsmet İnönü’yü devirdi ve 1972 yılında partinin başına geçti.

1960 ve 1961 yılında kurucu meclis üyeliği görevini yürüten Bülent Ecevit, 1961 yılında Ankara’dan ve 1965 yılında Zonguldak’tan milletvekili seçildi.

1961-1965 yılları arasında İsmet İnönü başbakanlığında Çalışma Bakanı olarak görev yaptı. Bu dönemde: Toplu sözleşme ve grev hakları yasalaştı, sendika özgürlüğü sağlandı, çalışma hakları ve sosyal güvenlik genel anlamda genişletildi. 1966 yılında başladığı parti genel sekreterliğini, 1971’de askeri yönetimce oluşturulan hükümete katkıda bulunulduğu gerekçesiyle bıraktı.

Genel başkan olduğu ilk seçimde oyların yüzde 33’ünü aldı, 1974 yılında başbakanoldu ve bu ilk döneminde Kıbrıs Barış Harekatı gerçekleşti.

Ve 12 Eylül1980 askeri darbesiyle siyaseten yasaklandı, Hamzaköy’de gözetim altında tutuldu, yargılandı ve mahkum edildi.

Askeri yönetimin siyasal çalışmalarını yasaklaması üzerine genel başkanlık görevini bıraktı, ‘Arayış’ dergisiyle siyasal yaşama katkılarını sürdürdü ancak bu dergi de askeri rejim tarafından kapatıldı.

Yasaklı olduğu dönemde eşi Rahşan Ecevit’le birlikte Demokratik Sol Parti’yi kurdu ve 1987’deki halk oylamasıyla siyasal haklarına yeniden kavuşunca partinin genel başkanlığına seçildi.

1991 yılında Zonguldak’tan milletvekili seçilerek meclise yeniden girdi, 1997-1998 yılları arasında kurulan hükümette başbakan yardımcılığı yaptı, 28 Şubat sürecinde kurulan Mesut Yılmaz başkanlığındaki hükümet gensoru ile düşürülünce 1999’da kurulan azınlık hükümetinin başbakanı oldu. Dördüncü kez oturduğu başbakanlık koltuğunda Türkiye tarihine damgasını vurdu ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesini sağladı.

1999-2002 yılları arasında MHP ve ANAP ile birlikte kurduğu 57. hükümetin başbakanı olarak görev yapan ve bu dönemde sık sık eleştirilen Bülent Ecevit’in en önemli özelliği hatalarıyla ve yanlışlarıyla barışık olmasıydı.

19 Şubat 2001 günü gerçekleştirilen Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile arasında bir tartışma yaşandı, anayasa kitapçığının fırlatıldığı bu tarihi olay sonrası Türkiye büyük bir krize sürüklendi.

Borsa düştü, repo faizleri fırladı, döviz önünü alamayacak şekilde yükseldi, yüz binlerce insan işsiz kaldı ve krizin tüm faturası Bülent Ecevit’e kesildi.

ÖZEL HAYATI

Bülent Ecevit’in edebiyata olan düşkünlüğü, siyasetçi kimliği kadar ilgi görmüştür. Siyaset ve şiir kitaplarının dışında “Özgür İnsan” (1972), “Arayış” (1981), “Güvercin” (1988) gibi dergiler çıkartmıştır. “Bitlis” ve “Meclis” sigaralarını içer, klasik Batı müziğini ve Türk halk müziğini sever. Kendisine 6 kez suikast girişiminde bulunulmuştur. En göze batan noktalardan biri de, eniştesi İsmail Hakkı Okday’ın ona hediye ettiği 70 yıllık “Erika” marka daktilosudur. Bu daktiloyu ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi’ne armağan etmiş, kendisini de yazılarını hep bu daktilonun başında yazarken hafızalara kazımıştır.

ÖLÜMÜ

Bülent Ecevit, 18 Mayıs 2006 tarihinde geçirdiği beyin kanaması sonucunda GATA’da tedavi altına alındı. Yaklaşık 6 ay boyunca bu hastanede tedavi gördü, yoğun bakımda kaldı. 5 Kasım 2006’da, 81 yaşında, solunum yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. Devlet Mezarlığı’na gömülebilmesi için 9 Kasım’da yapılan kanun değişikliği sonucu 11 Kasım 2006’da buraya defnedildi.